İrtikap sanıklar ve haklarında - ihaleye fesat karıştırma tüm sanıklar haklarında - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/874 Esas 2020/12866 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/874
Karar No: 2020/12866
Karar Tarihi: 21.10.2020

İrtikap sanıklar ve haklarında - ihaleye fesat karıştırma tüm sanıklar haklarında - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/874 Esas 2020/12866 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların irtikap suçu yönünden isnat edilen eylemlerinin icbar boyutuna varan bir davranış içermediği ve cebri irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, ancak tüm sanıklara isnat edilen ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden eylemlerinin suçun unsurlarını oluşturduğu ve bu suçların cezalarının üst sınıra, ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Hükümler, yapılan inceleme sonucunda bozulmuş ve Sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/1. maddesi (Zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 235/3-b maddesi (İhaleye fesat karıştırma suçu)
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (Bozma kararının etkisi)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi (Ceza zamanaşımı)
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi (Dava zamanaşımı)
5. Ceza Dairesi         2017/874 E.  ,  2020/12866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İrtikap (sanıklar ... ve ... haklarında), ihaleye fesat karıştırma (tüm sanıklar haklarında)
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ..., ... (...), ..., ..., ..., ... ve ...haklarında üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyet
    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Temyiz dilekçesinin içeriğine göre katılan vekilinin temyiz talebinin sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    İcbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin belli bir şiddete ulaşmasının, ciddi olmasının ve mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının gerektiği, ..., ... (...) ve tanıkların beyanları ile olayın oluş şekline göre somut olayda yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışın bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, sanıklar ... ve ...’nun atılı irtikap suçu yönünden sabit görülen eylemlerinin suç tarihi de nazara alındığında 5237 sayılı TCK"nın 257/1. maddesinde düzenlenen zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, diğer yandan tüm sanıklara isnat edilen ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden de eylemlerin sübutu halinde aynı Yasanın 235/3-b maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturacağı ve anılan suçların belirtilen maddelerde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi oldukları, suç tarihleri olan 22/11/2005 ve 21/03/2008 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.