Esas No: 2020/7148
Karar No: 2022/213
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7148 Esas 2022/213 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, davalı firmaya vermiş oldukları 500.000 TL teminat senedi üzerinden yapılan 206.213,15 TL'lik icra takibinin haksız olduğunu savunarak, takibin bu miktar kadar iptal edilmesini ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, henüz ödenmemiş ve takip ve dava konusu edilmemiş teminatların alacak ve borç hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek davayı reddetmiştir. Davacıların karar düzeltme talebi de reddedilmiştir. Karar düzeltme harcı olarak 55 TL ve para cezası olarak takdiren 709,50 TL alınması kararlaştırılmıştır.
HUMK 440. madde: Karar düzeltme talebinin kabul edilebilmesi için, kararın kesinleşmiş olması ve hüküm altında bırakılan tarafın, yazılı yargılama sırasında asıl şikâyet ettikleri hatalara dayanıyor olması gerekir.
HUMK 442. madde:
1. Karar düzeltilmesi, kesinleşmiş hükmün 10 gün içinde bildirilen sebeplere dayanılarak herhangi bir şekilde yanlışlık, yanılgı veya yazı hatasından dolayı düzeltilmesi istemidir.
2. Bu talep, karar veren mercide incelenir ve gerektiğinde düzeltme yapılır.
3. Yanılgı, yanlışlık, yazı hatası gibi nedenlerle karar düzeltme talebi reddedilirse, bakiye karar düzeltme harcı tahsil edilir ve kusurlu taraf hakkında 3506 sayılı yasa'nın 182. maddesi gereğince para cezası uygulanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.04.2018 gün ve 2017/74 - 2018/557 sayılı kararı onayan Daire'nin 02.06.2020 gün ve 2018/4033 - 2020/760 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, ticari ilişki çerçevesinde davalı firmaya 500.000,00.- TL tutarında bir teminat senedi verdiklerini, davalının senedi 206.213,15.- TL üzerinden icra takibine koyduğunu, ancak davalının davacılardan olan alacağının davalı şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere en fazla 55.915,74.- TL olduğunu, davalının 150.000,00.- TL için mükerrer tahsil yoluna gittiğini ileri sürerek 150.000,00.- TL borçlu olunmadığının tespitine, takibin bu miktar kadar iptaline, davalının %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılar ile müvekkili arasında uzun yıllardan süregelen ticari ilişkileri olduğunu, müvekkili şirketin ticari kayıtları incelendiğinde davacıların davalı şirkete takip konusu edilen tutar kadar borçlu olduklarını açıkça saptanacağını savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, henüz ödenmemiş ve takip ve dava konusu edilmemiş teminatların alacak ve borç hesabında dikkate alınmaması durumunda davacıların 150.000,00 TL borçlu olmadıkları iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine onanmıştır.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteklerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 55,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.