Resmi belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/13181 Esas 2018/6801 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK" nun 204/1, 62, 53, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan CMK" nun 223/2-a. maddesi gereğince beraat

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılan şirkette pazarlamacı olarak şirket bünyesindeki malzemeleri şirkette alt bayi statüsünde çalışan firmalara satmak ve karşılığı aldığı paraları şirkete teslim etmek görevini yaptığı, ancak daha sonra firmalardan aldığı asıl senetleri kendisinde saklayıp şirkete müşteri adını kendisinin yazdığı ve imzaladığı sahte senetleri verdiği, müştekinin senetleri takibe aldığında durumun ortaya çıktığı, bu suretle sanığın sevk maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği iddia edilen olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/2-a, 67/3. maddelerine göre hesaplanan 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını son kesen sebep olan 04/06/2010 tarihli mahkumiyet kararı ile inceleme tarihi arasında 04/06/2018 tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın kendisinin de ikrar ettiği ve 16/06/2008 tarihli tutanakla da belirtildiği üzere katılan şirkette çalıştığı dönemde işlerinin kötü gitmesi sebebiyle pazarlamacı olarak sattığı ürün karşılığında aldığı senetleri vermeyip sahte olarak düzenlediği senetleri verdiği ve bu durumun icra takibi sırasında ortaya çıktığı anlaşılan olayda, sanığın TCK" nun 155/2.maddesine göre cezalandırılması gerektiği halde suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.