15. Hukuk Dairesi 2020/685 E. , 2020/3059 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Birleşen .../... Esas sayılı davada
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl dosya davacısı vekili ile birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asıl dosya davacısı ve birleşen dosya davacısı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Diğer davalılar ve vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptâli ve tescil, mümkün olmadığı taktirde bedel iadesi ve sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle maddi tazminat; birleşen dava da ayrıca manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Asıl ve birleşen davacılar yükleniciden temlik alanlar, davalılar ise arsa sahibi ve yüklenicidir.
Asıl davada davacı ... vekili, davalılar arsa sahibi ... ile yüklenici ... arasında 27.04.1998 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ... ada ... numaralı parselde inşa edilmekte olan binadaki 600/2100 hissenin yüklenici ... tarafından 18.06.1998 günü düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle kendisine ve kardeşi ..."ye satışının vaat edildiğini, yüklenici ile haricen düzenlenen adi yazılı sözleşmede de hisseye tekabül eden bağımsız bölümlerin 4. normal kat, 5. normal kat ve çatı katı olarak belirlendiğini, 12.000,00 TL satış bedelinden 6.000,00 TL’nin peşin olarak ödendiğini ancak tapu devri yapılmadığını ileri sürerek, satış
vaadi sözleşmesine konu 600/2100 hisseden 300/2100 hissenin adına tescili, peşin ödenen bedelden 4 numaralı daireye isabet edecek hissenin yarısının adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bu daire için ödenen bedelin 1/2 hissesinden dava tarihindeki değerine göre fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 16.500,00 TL’nin faizi ile birlikte yükleniciden tahsilini, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybından kaynaklanan zararı nedeniyle 4.300,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsilini, imara aykırı olduğu belirtilen 5. kat ve çatı katı için ödenen 4.300 USD’nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili, müvekkili ile asıl davacı ..."in birlikte davalı yüklenici ... ile sözleşmeler akdettiklerini, 18.06.1998 günü düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve haricen düzenlenen adi yazılı sözleşme gereğince yüklenici tarafından kendisine zilyetliği teslim edilen ancak tapu devri yapılmayan 3. kattaki dairenin tapusunun iptâli ile davacı adına tescilini, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybından kaynaklanan zarar nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 500,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı bir kısım arsa hissedarları vekili, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, ruhsata aykırı kaçak kat inşa ettiğini bu sebeple davacının tescil isteğinin koşullarının oluşmadığını ; davalı yüklenici vekili ise, davacılar tarafından 4.000,00 TL peşin ve ayrıca 4.300 USD ödendiğini, davacıların bedel ödeme yükümlülüklerini kısmen yerine getirmediklerini, ödenen bedel karşılığı olarak birleşen davacı ...’ye 3. katta bulunan dairenin teslim edildiğini, birleşen davacı ...’nin tazminat isteminin yerinde bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin temyiz incelemesi neticesinde verdiği 22.02.2011 tarihli ve 04.12.2012 tarihli bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama neticesinde, esas dosya ve birleşen ... 6. Tüketici Mahkemesi"nin 2006/291 Esas sayılı dosyası yönünden davacıların davalı ... aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, esas dosya ve birleşen ... 6. Tüketici Mahkemesi"nin 2006/291 Esas sayılı dosyası yönünden davacıların davalı ... aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında ... 26. Noterliği"nce 18.06.1998 tarihinde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin feshine, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değeri olan 30.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya yönelik istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davacılar temyiz etmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 22.02.2011 tarih, 2010/13982 Esas ve 2011/2102 Karar sayılı bozma ilamında yüklenici ile arsa sahibi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan arsa sahibine de husumet yöneltilmesi gerektiği, arsa sahibi ... pasif dava ehliyetine sahip olmasına rağmen, arsa sahibi hakkında açılan davanın husumetten reddinin doğru olmadığı; HUMK’nun 74. maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık kuralı” gözetilmeden asıl ve birleşen davada sözleşmenin feshine dair bir istek olmadığı halde 18.06.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu; asıl ve birleşen davalar herhangi bir nedenle birleştirilmiş olsa da, bağımsız dava özelliğini
koruduğundan, asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm tesisi gerekirken, her iki dava yönünden tek bir hüküm kurmasının hatalı olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 04.12.2012 tarih, 2011/11313 Esas ve 2012/14154 Karar sayılı bozma ilamında da mahkemece davanın mülkiyet aktarımı talebi yönünden reddi isabetli ise de, davacıların ikinci kademedeki tazminat istemleri bozma öncesinde kabul edilmiş olup, davalılar bu hükmü temyiz etmediğinden davacılar yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan, davacıların ikinci kademedeki alacak istemleri incelenerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine ve yerel mahkemece belirtilen bozma ilamlarına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmasına rağmen, uyulan bozma ilamlarına aykırı şekilde asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulmaması, arsa sahibi ..."e yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine ve asıl ve birleşen davada usulünce dava ve talep edilmediği halde taraflar arasında akdedilen ... 26. Noterliği"nin 18.06.1998 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmesi ve davacının ikinci kademedeki alacak istemleri incelenmeksizin davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle ve bozma sebebine göre asıl ve birleşen davacıların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin verilen hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün asıl ve birleşen davacılar yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre asıl ve birleşen dosya davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen dosya davacılarına verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.