18. Ceza Dairesi 2015/31447 E. , 2016/3114 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve sair tehdit suçlarından suça sürüklenen çocuklar Muhammet Fatih Gözmen ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İdil Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/12/2014 tarihli ve 2014/808 soruşturma, 2014/250 esas, 2014/174 sayılı iddianamenin iadesine dair, Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2014 tarihli ve 2014/176 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Midyat Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2015 tarihli ve 2015/6 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2015 gün ve 2015/105640 sayılı tebliğnamesiyle, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Ağır Ceza Mahkemesince, olayda yaşı küçük suça sürüklenen çocuklar ile yaşı büyük şüpheliler hakkında ayrı ayrı soruşturmalar yapılarak ayrı davalar açıldığı, yaşı büyük şüpheliler hakkında İdil Asliye Ceza Mahkemesine yönelik düzenlenen 01/12/2014 tarihli ve 2014/429-173 sayılı iddianamede uzlaşma kapsamına girmeyen suçların bulunduğu belirtilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu" nun 253/3 maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu" nun 253/3 maddesinde "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." hükmü yer almakta olup, anılan kanun maddesine göre, aynı kişi tarafından işlenen bir kısmı uzlaşmaya tabi olup bir kısmı uzlaşmaya tabi olmayan birden fazla suçun bulunması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/12/2014 tarih ve 2014/808 soruşturma, 2014/250 esas, 2014/174 sayılı iddianamede suça sürüklenen çocuklara yüklenen hakaret ve sair tehdit suçlarının uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinde;
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar...
... (Ek cümle: 26/6/2009 - 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur.” hükmüne,
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu" nun “Uzlaşma” başlıklı 24. maddesine göre, “Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
“İddianamenin İadesi” başlıklı 5271 sayılı CMK’ nın 174. maddesinde ise, “Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;... c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Hakaret eylemi, TCK’ nın 125. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, aynı kanunun 131. maddesine göre de kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenenler dışında, hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlı kılınmıştır.
Sair tehdit eylemi ise TCK" nın 106. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde düzenlenmiş, müeyyide olarak mağdurun şikâyeti üzerine altı aya kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.
Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede suça sürüklenen çocuklara yüklenen hakaret ve sair tehdit suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, uzlaşma kurumunun her şüpheli için kendi işlediği suçlar göz önünde bulundurularak ayrı ayrı uygulanacağı, bu itibarla eylemlerin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK" nın 253. vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunan uzlaşma kurumuna tabi olduğu gözetilerek, kanunda belirtilen yönteme uygun olarak taraflara uzlaşma teklifinde bulunulması ve sonucuna göre iddianame düzenlenmesi gerekirken, yasal gereklilik yerine getirilmeden iddianame düzenlenmesi hukuka aykırıdır. Dolayısıyla itiraz merciince itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden
1- Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2015 tarihli ve 2015/6 değişik iş sayılı kararının kanun yararına BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 22.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.