4. Hukuk Dairesi 2011/216 E. , 2012/2657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Yatırım San. ve Tic.A.Ş. aleyhine 03/11/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, dava dışı eş tarafından boşanma davası sürecinde dile getirilen “sadakatsizlik” iddiasının “Gizli Sevgili ile İsrail"de Aşk” şeklinde yayına konu edilmesinin davacının kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davaya konu edilen ... Gazetesinin 26/10/2009 tarihli sayısında “Gizli sevgili İle İsrail"de Aşk Tatili” başlığı altında yapılan haberin gerçeğe aykırı, suç isnadı içeren ve hakaret içerikli olduğunu belirterek kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, haber kaynağının davacı ile dava dışı eşi arasındaki boşanma davası sürecinde ortaya çıkan iddialarla ilgili olduğunu, dava dışı eş tarafından dile getirilen iddiaların yayına konu edildiğini belirterek görünür gerçeklik kapsamında kalan yayın nedeniyle istemin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Görsel medyada haber spikerliği yapan davacı ..."nun, dava dışı eşi ... tarafından aldatıldığı iddiasıyla ... 1. Aile Mahkemesinin 2009/788 esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığı, aynı davada dava dışı eş ..."nun davaya verdiği 21/10/2009 tarihli davaya cevap ve karşılık dava dilekçesinde ise davacıyı evlilik sürecinde ağır kusurlu olmak ve sadakatsiz davranmakla itham ederek boşanma ile birlikte manevi tazminata karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Davaya konu yayında;davacının fotoğrafı verilerek “Gizli Sevgiliyle İsrail"de Aşk Tatili, devamında; “Magazin dünyası, ... ile boşanma arifesindeki ..."nin “İsrail Tatili” dedikodusu ile çalkalanıyor. İddiaya göre, ..."nun bir kadın ile görüntülenmesinden 5 gün sonra ... de İsrailli sevgilisi ile seyahate çıktı. ... ve gizli aşkı İsrail"de tatil yaptı.” biçiminde ifadelere yer verildiği anlaşılmaktadır.
Aynı tarihli gazetenin 2. sayfasında yayına devam edilerek “ Defne İhanet Etti Belgelerim!” başlığı altında “...- ... ilişkisi arapsaçına döndü. Aldatıldım diyerek boşanma davası açan ..."ye ... da aynı gerekçeyle karşı dava açtı. ..."nin gizli sevgilisiyle İsrail"de tatil yaptığı iddia ediliyor...” şeklinde haber yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinde bulunan ve dava dışı eş ... tarafından basına verilen röportajda; davacı eşi ..."nin ruh ikizim dediği El Cezire Televizyonunun ...r"ı olarak bilinen ... isimli sunucu ile ...l"de bir konferansta tanıştığını, ona aşık olduğunu, ... ile birlikte gittikleri Doha" da ... ile buluştuğunu, Doha"dan Dubai"ye birlikte geçtiklerini ancak ..."nin Doha"dan ağlayarak ayrıldığını, Hava alanından bir saatte çıkamadığını adamla tuvalette telefonla konuşuyormuş biçiminde ifadelerle olayı anlattığı anlaşılmaktadır.
Gelişim biçimi yukarıda açıklanan somut olayda; davacı ile dava dışı eşi arasındaki boşanma davası sırasında basına yansıyan ve dava dışı eş tarafından dile getirilen iddiaların yayına konu edildiği anlaşılmaktadır.
Basının maddi gerçekliği araştırmak ve kanıtlamak yükümlülüğü bulunmamaktadır. Haber, verildiği andaki beliriş biçimine göre görünür gerçeklik kapsamında ise hukuka uygun kabul edilmelidir. Somut olayda, davaya konu yayının 26/10/2009 tarihinde yapıldığı, dava dışı eş ..."nun 21/10/2009 tarihinde boşanma davasında verdiği sadakatsizlik ithamı ile devamında basına verdiği röportajda anlattığı hususların iddia olarak yayına konu edildiği gözetildiğinde, hukuka aykırı ve tazminat hakkı doğuracak nitelikte bir yayından söz edilemez. Şu halde açıklanan gerekçelerle istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.