21. Hukuk Dairesi 2013/14277 E. , 2014/1290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan ..., ..., ..., ... vekillerince süresinde ... tarafından da süresi dışında temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Hüküm, iş mahkemesi sıfatıyla verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunırnun 8. maddesi hükmüne göre iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz edilmesi gerekir.
Somut olayda, davalı ..."e 25.06.2013 tarihinde tebliğ edilen mahkeme kararını 12.07.2013 havale tarihli dilekçesiyle temyiz ettiği görülmektedir. Şu dufuma göre, davada 8 günlük temyiz süresi geçmiştir.
Bu nedenle ve 01.06.1990 tarih ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da gözönıindc tutularak davalı ...’in temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE.
2-Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin uğradığı maddi ve manevi /ararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 16.037,98 TL iş kazasına bağlı maddi tazminat alacağının olay tarihi olan 22/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı eş ...’a ödenmesine, davacı ...’ın fazlaya ilişkin maddi tazminat haklarının saklı tutulmasına, 385,09 TL iş kazasına bağlı maddi tazminat alacağının olay tarihi olan 22/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı çocuk ...’a ödenmesine, davacı çocuk ...’ın fazlaya ilişkin maddi tazminat hakkının saklı tutulmasına, davacı ...,...,..."ın davalılara karşı açmış olduğu maddi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, davacı eş ... için 25.000,00 TL, davacı çocuk ... için 12.000.00 TL, davacı çocuk ... için 9.000,00 TL, davacı çocuk ... için 9.000,00 TL ve davacı kardeş ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; hükme esas alınan 17.02.2012 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda % 25 oranında... Tic. Ltd. Şti.nin, % 2 oranında ... Tic. Ltd. Şti. Adına inşaatta görevli ..."in, % 3 oranında...Tic. Ltd. Şti. işveren vekili ..."nın, % 15 oranında.... A.Ş.nin, % 5 oranında... A.Ş. Yetkilisi ...t"un, % 25 oranında ... Tic. Ltd. Şti.nin, % 5 oranında...’ın, % 20 oranında kazakının kusurlu olduklarının belirtildiği, belirtilen raporun Erdoğan Şeker, Ali Saraç ve ... tarafından hazırlandığı, olaya ilişkin ceza yargılama sırasında aldırılan 26.12.2010 tarihli aralarında...’in de bulunduğu heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda eldeki davada hazırlanan raporla çelişir şekilde Sinan Özyurt"un kusursuz olduğunun belirtildiği, yine ceza yargılaması sırasında aldırılan 12.06.2011 tarihli aralarında Hüseyin Soydar’ın da bulunduğu heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda eldeki davada hazırlanan raporla çelişir şekilde ..."in ve ..."un kusursuz olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmcdilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan kusura ilişkin raporu oluşturan bilirkişi heyetindaki kişilerden... ve ..."ın ceza yargılaması sırasında oluşturulan raporlarda da görev aldığı ve bu raporlarda farklı kanaat belirttikleri halde eldeki bu dosyada aldırılan raporda gerekçesi açıklanmadan farklı kişilere farklı kusur oranları belirtilerek raporlar arasında çelişki olduğu halde Mahkemece anılan raporlardaki kusur dağılımları arasındaki çelişki giderilmeden 17.02.2012 tarihli kusur raporu esas alınarak sonuca varılması isabetsiz olmuştur.
Yapılması gereken iş, raporlar arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için yine iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik öncekilerden farklı bilirkişi heyetinden davaya konu iş kazasında ilgililerin kusur oranları bakımından yeniden rapor almak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir,
O halde, davalılar... Ltd. Şti.nin,... A.Ş.nin ve.... Tic. Ltd. Şti.nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.