14. Hukuk Dairesi 2015/4088 E. , 2015/5863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.05.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, davalı ile düzenlenen yapı ortaklığı üyelik sözleşmesi uyarınca ... parsel sayılı taşınmazda yapılacak (...) blok ... numaralı bağımsız bölümü için 21.06.2003 tarihinde 5.000 TL ödediğini, 16.08.2007 günü teslim aldığı taşınmazda değer arttırıcı masraflar yaptığını, tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya ödenen 25.100 TL ile faydalı masrafların bedelinin alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının ödediği bedeli iadeye hazır olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, ödenen bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte ve faydalı masraf bedeli 2.200 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan davacının yükleniciyi ifaya zorlayabilmesi için kendi edimini yerine getirmiş olması gerekir. Sözleşmenin taraflarının karşılıklı edimlerini içeren sözleşmelerde sözleşmenin bir tarafı yükümlülüğünü yerine getirmeden 818 sayılı BK’nın 81. maddesinin koruması altında bulunan karşı tarafı borcunu yerine getirmesi için zorlayamaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı ... ile tarihsiz olarak düzenledikleri adi yazılı sözleşmeye dayanarak davayı açmıştır. Davalı çekişme konusu bağımsız bölümün bulunduğu parsellerin maliki ve binaların yapımcısıdır. Görülüyor ki, davalıda arsa maliki ve yüklenicilik sıfatları birleşmiş, başka bir deyişle yap-satçı niteliği kazanmıştır. Davalının bu niteliği gereği yüklenicinin temlikine dayalı uyuşmazlıklarda uygulanacak kurallar bütününün örnekseme yöntemiyle somut olayda uygulanması gerekir. Bu nedenle, davalı Oğuz Ltd. Şti. ile davacı arasındaki sözleşme 818 sayılı BK’nın 162 ve devamı maddelerinde düzenlenen alacağın devri hükümlerine göre değerlendirilmelidir. Davacının dayandığı tarihsiz, adi yazılı, “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı belge davalının niteliği gereği alacağın temliki hükmünde olduğundan resmi biçimde yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu sözleşme uyarınca davacı bedel ödeme, davalı da taşınmazı tamamlayıp tapu kaydını davacıya devretmek edimini yerine getirmesi gerekir. Davacı taşınmazın bedelinin tamamını ödemediğinden başka bir deyişle ediminin tamamını yerine getirmediğinden davalıyı edimini yerine getirmeye tapuyu devretmeye zorlayamaz. Davacının dayandığı sözleşmede taşınmazın değeri belirtilmemiş, ancak, 7. Maddede taşınmaz maliyetinin bayındırlık ve iskan müdürlüğünün belirlediği fiyatlardan % 25 daha düşük olacağı; 9. Maddede yıllık ödemelerin her yıl sonu belirleneceği ve 10. maddesinde de ödemelerin haziran 2003 tarihinde başlayacağı belirtilmiştir. İnşaat ve mülk bilirkişi kurulunun 24.07.2009 günlü raporunda, çekişme konusu taşınmazın dava tarihinde 56.150 TL değerinde olduğu saptanmıştır. Davacının davalıya taşınmaz için toplam 25.100 TL ödediği ve taşınmazda 2.200 TL faydalı gider yaptığı kanıtlanmıştır. Davacı, 04.11.2011 günlü dilekçesi ile dava tarihindeki taşınmaz bedeli ile ödediği bedellerin toplamı arasındaki farkı depo etmeye hazır olduğunu bildirmiştir. Davacının bedeli depo etmesi durumunda edimini ifa etmiş olacağından davalının kendi edimini yerine getirmesini isteme hakkı doğacaktır. Bu nedenle, davacıya bedeli depo etmek üzere uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, davacıya bedeli depo etmek üzere süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle tazminatın hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.