Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/530
Karar No: 2018/127

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/530 Esas 2018/127 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan davada beraat kararı verdi. Ancak karar temyiz edildi ve Yargıtay 23. Ceza Dairesi, eksik araştırma yapıldığı ve delillerin yeterince değerlendirilmediği gerekçesiyle kararı bozdu. Yerel mahkeme ise bozma kararına direnince dosya Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Ceza Genel Kurulu ise yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verdi. Kararda, mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunlu olduğu, bozulan hükümlerin yeniden aynen alıntılanmaması ve yeni bir hüküm kurulması gerektiği vurgulandı. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34. maddeleri, 5271 sayılı CMK\"nun 230, 231 ve 232. maddeleri, ve 1412 sayılı CMUK\"nun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile 308. maddesi.
Ceza Genel Kurulu         2017/530 E.  ,  2018/127 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Günü : 03.12.2015
    Sayısı : 439-415


    Sanık ..."in nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.03.2015 gün ve 34-72 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 23. Ceza Dairesince 07.10.2015 gün ve 18306-4793 sayı ile;
    "...1- Sanık ile katılan arasındaki mevcut vekâlet akdi çerçevesinde sanık tarafından takibi yapılan davalara ilişkin vekâlet ücret sözleşmesi ile doğmuş ücretlerin ödenip ödenmediği hususlarının araştırılması,
    2- Sanığın savunması doğrultusunda; katılanın ekonomik sıkıntı içinde ya da sanığın müvekkili katılana borç verebilecek maddi yeterlilikte olup olmadığının tespitine yönelik tarafların sosyal ekonomik durumlarının araştırılması ile hayatın olağan akışı içerisinde mevcut durumun karar yerinde değerlendirilmesi,
    3- Denetime imkân verecek şekilde, iddia ve savunmanın doğruluğu bakımından dava konusu belgedeki katılanın imzası ile borcu ihtiva eden el yazılarının aynı anda mı, yoksa farklı tarihlerde mi yazıldığı hususunun belirlenebilmesi için belirtilen yazıların aidiyeti ve mümkün olduğu takdirde mürekkep yaşının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4- Toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 03.12.2015 gün ve 439-415 sayı ile önceki hükümlerinde direnmiştir.
    Bu hükümlerin de katılan vekili ile Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2016 gün ve 117761 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 539-1598 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.12.2016 gün ve 398 sayılı kararı ile Yargıtay 23. Ceza Dairesinin kapatılması nedeniyle aynı karar uyarınca bu Daireye ait işlerin devredildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 04.04.2017 gün ve 3814-8583 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarının sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, ilk hükümde direnilmesine karar veren yerel mahkemenin hüküm fıkrasını yeniden kurma zorunluluğunun bulunup bulunmadığının ve direnme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan, bozulmakla ortadan kalkan önceki hükümlerin gerekçe kısmı tırnak işareti içerisinde aynen alıntılanarak, bu kısma direnme kararının “Kabul ve gerekçe” başlığı altında yer verildiği, hüküm bölümüne ise bozulan hükümlerin hüküm fıkralarının tırnak işareti içerisinde aynen taşındığı ve bu hükümlere atıf yapılarak “...ilişkin mahkeme kararımızda CMK 307/3. maddesi gereğince direnilmesine...” ifadesinin kullanılması ile yetinildiği anlaşılmaktadır.
    Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi bu durumun uygulamada da keyfiliğe yol açacağında kuşku yoktur.
    Öte yandan; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış uygulamalarına göre, bir hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, mahkemelerce direnme kararı verilirken, 5271 sayılı CMK"nun 230, 231 ve 232. maddelerine uygun yeni bir hüküm kurulması ve direnmeye ilişkin gerekçenin de gösterilmesi zorunlu olup, aksi hâl 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 308. maddesi uyarınca mutlak hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 230 ve 232. maddeleri uyarınca, aynı Kanunun 223. maddesine göre hükmün ne olduğu herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmeli, bozulmakla tamamen ortadan kalkan ve infaz yeteneğini yitiren önceki hükme atıf yapılmasıyla yetinilmemeli, onandığı takdirde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm kurulmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında önsorunlara ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
    Yerel mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan bozulmakla tamamen ortadan kalkan önceki hükümlerde direnilmesine karar verildikten sonra, CMK"nun 223, 230 ve 232. maddeleri uyarınca verilen kararın ne olduğu da belirtilmemiş ve kararda bulunması zorunlu olan "hüküm" kısmı eksik bırakılmıştır.
    Bu itibarla, diğer yönleri incelenmeyen direnme kararına konu hükümlerin belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 gün ve 439-415 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, yasal ve yeterli direnme gerekçesi içermemesi ile usul ve kanuna uygun olarak hüküm kurulmaması isabetsizliklerinden diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.03.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi