Esas No: 2017/4221
Karar No: 2020/5438
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 4. Daire 2017/4221 Esas 2020/5438 Karar Sayılı İlamı
T.C.
DANIŞTAY
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/4221
Karar No:2020/5438
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci olan davacı adına, 2010/1 ve 2 dönemlerine ilişkin geçici vergi beyannamelerini verdiği … Grup Demir Çelik Ltd. Şti.'nin ödenmeyen vergi borçları dolayısıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla re'sen tarh edilen 2010/4-6,7-9 dönemlerine ilişkin geçici vergiler ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı adına yapılan tarhiyatın 27/10/2014 tarih ve 1926/36 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir sorumluluk raporuna dayandırıldığı, davacı hakkında düzenlenen SMM sorumluluk raporunda … Grup Demir Çelik Ltd. Şti.'nin sahte fatura düzenleme fiiline davacının da iştirak ettiğine ilişkin hiçbir somut tespitte bulunulmaksızın, …Grup Demir Çelik Ltd. Şti.'nin de içinde bulunduğu davacı …'in bazı dönemlerde muhasebe hizmetlerini verdiği 68 adet mükellef hakkında genel tespitlerde bulunularak davacı hakkında cezalı tarhiyat yapıldığı, SMM sorumluluk raporunda firma hakkında tespit edilen olumsuzlukların muhasebecinin bilgisi dahilinde olduğu hususunda ispat edici bir belgenin dava dosyasında yer almadığı, serbest muhasebeci tarafından yeterli ve gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı hususunda davalı idarece bir saptama yapılmadığı da dikkate alındığında, müşterek ve müteselsil sorumlu tutularak davacı adına yapılan tek kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının meslek mensubu olarak sorumlu bulunduğu hususunun düzenlenen raporda somut olarak tespit edildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 1. maddesinde kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak olarak belirtilmiştir.
Meslek mensuplarının sorumlulukları ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi ile belirlenmiştir. Bu maddede, meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı öngörülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227. maddesine istinaden Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan "4 Sıra Nolu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci Ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğde"; meslek mensuplarının, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumlu oldukları, meslek mensuplarının, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacakları, miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgeler, meslek mensuplarınının sorumluluğu kapsamında olduğu, böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensupları, bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilecekleri, mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyetin meslek mensubunca beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirileceği, bu bildirimle birlikte meslek mensubunun söz konusu belgelere ait sorumluluğunun ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 2010/1 ve 2 dönemlerine ilişkin geçici vergi beyannamelerini verdiği …Grup Demir Çelik Ltd. Şti.'nin muhasebecisi olduğu, adı geçen şirket hakkında düzenlenen 24/05/2011 tarih ve 2230/8 sayılı vergi tekniği raporunda özetle; şirketin 03/07/2009 tarihinden itibaren her türlü demir çelik parçalarının alım, satım, imalat, ihracat ve ithalatı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 17/07/2009 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinde büro malzemelerinin bulunduğu, bir adet işçi çalıştırıldığı, şubesi olmadığı hususlarının tespit edildiği, 24/04/2010 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin adresinde bulunmadığının tespit edildiği, mükellefiyet kaydının 31/03/2010 tarihi itibarıyla re'sen terkin edildiği, şirket tarafından 07/06/2010 tarihinde verilen dilekçe ile iş yerinin nakil yapıldığının bildirildiği, nakil olunan adreste 11/02/2011 tarihinde yapılan yoklamada, adresin kapalı olduğunun tespit edildiği, şirket tarafından en son 2009 yılı kurumlar vergisi, 2010/4. dönem geçici vergi ve muhtasar, 2011/3 dönemi için KDV beyannamelerinin verildiği, mal alım ve satımında bulunduğu bir çok firma hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle tanzim edilmiş raporlar bulunduğu, 2009/9 döneminde beyan edilen KDV matrahının … TL olduğu, 2009/12 döneminde ise … TL tutarında matrah beyan edildiği, ilgili yılda diğer dönemlerde 0,00 TL matrah beyan edildiği, 2010 yılında beyan edilen KDV matrah toplamının … TL tutarında olduğu, 2011/1 ila 3 dönemlerinde ise toplam beyan edilen KDV matrahının … TL olduğu, beyan edilen KDV matrahları ile şirket tarafından verilen BA BS formları ile diğer mükellefler tarafından verilen BA BS formları arasında yüksek tutarlarda uyumsuzluk bulunduğu, vergi dairesine olan toplam borcun … TL olduğu ve herhangi bir ödeme yapılmadığı, defter belge isteme yazısının şirkete ve temsilcisine ulaşılamaması nedeniyle tebliğ edilemediği tespitlerine yer verildiği, aktarılan tespitler dikkate alındığında adı geçen mükellefin gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifası olmaksızın komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinin anlaşıldığı, daha sonra davacı hakkında düzenlenen 27/10/2014 tarih ve 2014-A-1926/36 sayılı Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)'na istinaden, davacının sahte fatura düzenlediği ve kullandığı tespit edilen pek çok şirketin muhasebeciliğini yaptığı, …Grup Demir Çelik Ltd. Şti.'nin düzenlediği sahte belgelerden haberdar olduğundan bahisle 4 sıra nolu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğde öngörülen müşterek ve müteselsil sorumluluk uyarınca davacı adına 2010/1-3,4-6 dönemleri için tek kat vergi ziyaı cezalı geçici vergilerinin tarh edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının hizmet verdiği mükelleflerden 68 adedi hakkında sahte belge düzenlediklerine dair rapor bulunduğu, 17 adedi hakkında ise, sahte belge alma ve verme fiiline ilişkin tespit bulunduğu ve özel esaslara alındıkları, bunlardan 23 mükellefin beyannamelerini bunların sahte belge tanzimine başladıkları tarihten itibaren vermeye başladığı dikkate alındığında davacının söz konusu şirketin sahte fatura düzenlediğini bildiği sonucuna varıldığı ve ilgili dönemlerde beyannamelerini verdiği ve bu dönemlere ilişkin olarak şirket adına tarh edilen vergi ve cezalardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşıldığından aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine 09/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.