4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/327 Karar No: 2012/2648 Karar Tarihi: 22.02.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/327 Esas 2012/2648 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya karşı açılan bir dava sonucunda maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkeme tarafından davanın kısmen kabul edilmesi üzerine davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, davacılara maddi ve manevi tazminat verilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında davacıların isimleri ve alacakları miktarlar konusunda bir çelişki ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun kararına uygun olarak karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: Medeni Kanun madde 47, 56, 60, ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 308.
4. Hukuk Dairesi 2011/327 E. , 2012/2648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/10/2003 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yapılan yargılamanın son oturumunda hüküm olarak davacı ... için 2.854,36-TL, davacı ... için 2.464,82-TL maddi tazminata ve davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 2.000,00"er TL manevi tazminata karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda davacı ... için 2.870,76-TL, davacı ... için 2.904,90-TL maddi tazminata ve davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 2.000,00"er TL manevi tazminata hükmedilmiş ve böylece kısa karar ile gerekçeli karar arasında davacı olarak bldirilen isimler ile hüküm altına alınan miktarlar yönünden açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. Şu halde, karar belirtilen nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma biçimine göre, öteki temyiz itirazlarının şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.