Esas No: 2020/4212
Karar No: 2022/245
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4212 Esas 2022/245 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen dava, satım sözleşmesinde yer alan Japonya gezisi taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle Bursa 12. İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatılması ve usulsüz tahsilat yapıldığı gerekçesiyle açılmıştır. Davalılar, ödeme yapıldığını ve istirdat davası açmak için gerekli olan hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuşlardır. Mahkeme, yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu durumlarda paranın geri alınabileceğini belirterek davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkemenin kararının İİK’nın 40/2. maddesine uygun olduğu belirtilerek bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. İİK’nın 361. maddesi uyarınca yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu anlaşıldığında, para başkaca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınabileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nın 40/2. maddesi: Bir borçlu hakkında birden çok takip yapılması halinde, borçlunun, yeni takip dosyalarında ileri süremediği itirazlarını icra mahkemesinde açacağı bir dava ile ileri sürebileceği belirtilir.
- İİK'nın 361. maddesi: Yanlışlıkla bir tarafa para tevdi edildiğinde, para başkaca hükme hacet kalmaksızın geri alınabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.12.2019 tarih ve 2019/484 E. - 2019/940 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar ile müvekkili şirket arasında 09/06/2008 tarihinde akdedilen satım sözleşmesinde yer alan "Japonya’ya düzenlenecek ilk geziye ... ve eşi dahil edilmiştir." hükmü uyarınca Bursa 12. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10408 E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, usulsüz tebligat yapılmış olmasına rağmen, takibin kesinleştirildiğini, 13/12/2013 tarihinde İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/233 Tal. sayılı dosyasıyla müvekkili şirkete hacze gelindiğini, müvekkili şirket yetkilisinin haciz tutanağına ihtirazı kayıt koyarak dosya borcu olan 12.925.-TL' yi cebri icra tehdidi altında talimat dosyasına yatırdığını, haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan tahsilat nedeniyle esas icra dosyasında, yetkiye ve borca itiraz edildiğini, aynı zamanda da Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/886 E sayılı dosyasıyla usulsüz tebligat sebebiyle yapılan şikayet neticesinde Mahkeme’nin 2014/159 K. sayılı kararı uyarınca "Davalı borçlunun şikayetinin kabulü ile 14/11/2013 olan ödeme emri tebliği tarihinin 13/12/2013 olarak düzeltilmesine'' karar verildiğini, dolayısıyla dosyaya cebri icra yoluyla, tahsilat yapıldığı tarihin tebligat tarihi sayılmasına karar verildiğini, 18/12/2013 tarihinde ise esas icra dosyasına itiraz edildiğinden takibin durduğunu, takibe konu zamanaşımına uğramış ve gerçekleştirilmesi mümkün olmamış, dahası sözleşme tarihinden itibaren Japonya'ya herhangi bir gezi yapılmamış olmasından dolayı mümkün olamayacak olan alacak sebebiyle, usulsüz tahsil edilen 12.925.-TL'nin tahsilat tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; icra dosyasına davacının 13/12/2013 tarihinde ödeme yaptığını, davanın 01/04/2015 tarihinde açıldığını, istirdat davası açmak için gerekli olan 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın 09/06/2008 tarihli satım sözleşmesinin 16. maddesinde yer alan Japonya gezisi taahhüdünü davacının yerine getirmeyerek, yapmaktan kurtulduğu gezi bedelinin müvekkilleri tarafından davacı şirkete keşide edilen Bursa 19. Noterliği’nin 04/10/2013 tarih ve 15373 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödenmesini talep ettiklerini, ödenmemesi üzerine Bursa 12. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10408 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan icra takibi neticesinde müvekkilleri tarafından talep edilen alacak miktarının, borçlu davacı şirket tarafından icra dosyasına 17/12/2013 tarihinde ödendiğini ve bu bedelin icra müdürlüğünden tahsil edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, İİK’nın 361. maddesi uyarınca yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu anlaşıldığında, para başkaca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınabileceğinden somut olayda davacı tarafından icra dairesi aracılığıyla ödenen paranın tahsili istemi yoluna gidilmesi gerekirken işbu davanın açıldığı davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkeme kararının İİK’nın 40/2. maddesine uygun bulunmasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.