18. Ceza Dairesi 2015/32438 E. , 2016/3094 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1, 265/3, 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/1 ve 62/1. (iki kez) maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis ve 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/1. maddesinde sayılan hak yoksunluklarının uygulanmasına ve bu kapsamda velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2012 tarihli ve 2011/262 esas, 2012/307 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2015 gün ve 251691 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b. d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece görevi yaptırmamak için direnme suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 5237 sayılı TCY"nın 53. maddesinin 3. fıkrası hükmü gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d) ve (e) bendindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya, (c) bendinde belirtilen haklardan ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Ancak mahkemenin TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuyla ilgili, aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmün yalnızca “kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından”uygulanmayacağının gözetilmemesi hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında, İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2012 tarihli ve 2011/262 esas, 2012/307 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da gözetilerek, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılmak ve aynı Kanun’un 53/1-c maddesi uyarınca hükmedilip koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği belirtilen hak yoksunluğunun başına, "kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere" ibaresinin eklenmesine,
3- Kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 22.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.