Esas No: 2021/8311
Karar No: 2022/11365
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/8311 Esas 2022/11365 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı dava kapsamında, sanık hakkında \"2012 yılında sahte fatura kullanma\" suçundan kamu davası açılmış ancak \"sahte fatura düzenleme\" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, \"sahte fatura düzenleme\" suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, hükümden sonra yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesi ile TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi ve lehe kanunun tespit edilerek uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı olarak incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2016 tarihli, 2016/2434 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2012 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, “2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura kullanma" ve “sahte fatura düzenleme” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, “sahte fatura düzenleme” suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı,
2)Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.