16. Hukuk Dairesi 2020/3601 E. , 2021/198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Orman İdaresi, ... Köyünde yapılan yenileme kadastrosu sonucu oluşan 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın tahdit içinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Kadastro mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... ili, ... İlçesi, ... Köyü, 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, 02.08.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.206,57 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Orman İdaresi ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 867 parsel sayılı taşınmazın 12400 metrekare yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tespit ve tescil edildiği, yörede 1965 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kaldığı, bunun üzerine Orman İdaresi tarafından taşınmazın tahdit içinde kalan kısmının tapusunun iptali istemi ile açılan davada; Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/12 Esas, 1979/15 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın 4600 metrekare kısmının kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile bu kısmın tapusunun iptaline ve tapu sicili dışında bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesi ile 867 parselin 7800 metrekare yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile davalılar adına tapuya kaydedildiği 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise, bu taşınmazın 124 ada 7 parsel sayısı ve 7685 metrekare yüzölçümü ile tespiti üzerine Orman İdaresi tarafından askı ilan süresi içinde eldeki davanın açıldığı taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı bu sebeple tapusunun Kadastro mahkemesince, davanın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın genel mahkemeye aktarılması üzerine yargılama sonunda da temyize konu kararın verildiği anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1985 yılında aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B çalışması yapılmış ve kesinleşmiştir.
Mahkemece, yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında seri bazda orman kadastrosunun yapıldığı, daha sonra 1985 yılında evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B ve aplikasyon çalışması yapıldığı, taşınmazın bu çalışmalarda kısmen tahdit içinde kaldığı belirtilmiş ise de; taşınmazın yukarda bahsedildiği şekilde daha önce davaya konu olduğu bu davada verilen kararın infaz edilip edilmediği belirtilmeden taşınmazın arazi kadastrosunda 7800 metrekare yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiği belirtilmiş; anılan mahkeme kararından hiç bahsedilmemiş; rapor eki krokilerde hükmen orman olmasına karar verilen 4600 metrekarelik kısım gösterilmemiş; taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı belirtilen ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının daha evvel orman olmasına karar verilen 4600 metrekare kısımda mı kaldığı, yoksa bu kısmın 1985 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında mı orman içine alındığı açıklanmamış; ilk tahdit haritası, 1985 yılında yapılan orman tahdidi ve aplikasyon sınırları, ilk arazi kadastro paftası, yenileme kadastrosu sonucu oluşan sınırlar ve kesinleşen mahkeme ilamı ile orman olmasına karar verilen 4600 metrekare kısım aynı harita üzerinde gösterilmemiş, mahkemece de; taşınmazın bulunduğu yerde yapılıp kesinleşen orman tahdit harita ve tutanakları getirtilmeden, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetlenmeden ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/12 Esas, 1979/15 Karar sayılı ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmaz.
O halde; mahkemece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/12 Esas, 1979/15 Karar sayılı dava dosyası, taşınmazın bulunduğu yörede1965 ve 1985 yıllarında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, çekişmeli taşınmazı komşuları ile birlikte gösterir ilk arazi kadastrosu sonucu oluşturulan pafta ile yenileme kadastrosu sonucu oluşturan pafta dosya içerisine alındıktan sonra, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılarak; keşifte, 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinin hükmü ile Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6, 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası ve yenileme kadastrosu sonucu oluşan pafta üzerinde, herbir tahdit hattı ve herbir kadastro pafta sınırı ayrı renkli kalemlerle gösterilip, ayrıca ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/12 Esas, 1979/15 Karar sayılı ilamı ile orman olmasına karar verilen 4600 metrekare kısım da işaretlenerek düzenlenecek harita ile keşfi izleme olanağı sağlanmalı; aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı; ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/12 Esas, 1979/15 Karar sayılı ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı da tartışılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 7139 sayılı Kanun"un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresi"nden harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.