Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/466
Karar No: 2019/505
Karar Tarihi: 09.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/466 Esas 2019/505 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 2019/505 karar numaralı istinaf kararı incelemeye alınarak, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/891 karar numaralı dava hükmü kısmen kaldırılmıştır. Davacı müvekkilinin, davalıya sattığı mal bedellerinden ötürü alacağı olduğu, takibi sırasında sehven yanlış bir tutar yazıldığı ancak daha sonra düzeltildiği, davalının bu alacağı kabul etmemesi üzerine dava açıldığı belirtilmiştir. Mahkeme tarafından yapılan incelemede, davacının lehine delil niteliği taşıyan defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, irsaliyeli satış faturalarında davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davalının savunmasını yeterli şekilde yapmadığı ve borcun bakiyesinin 7.584 TL olduğu belirtilmiştir. Ancak vade farkı talebi konusunda kanun maddeleri ve teamülün bulunmadığından davalı tarafın istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş ve vade farkından kaynaklanan borç düşürülerek hüküm verilmiştir. Kararda TTK 89/2, TTK 64/3f ve HMK 222, HMK 353(1)b-2 ve HMK 362(1)-a gibi kan

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/466
KARAR NO : 2019/505
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2018
NUMARASI : 2017/58 Esas 2018/891 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkilinin davalıya sattığı ürünlerden ötürü 9.919-TL alacaklı olduğunu, alacağının tahsili için İstanbul .... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlattığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, takip hazırlanırken alacak miktarı yerine sehven bir önceki sayfadaki tutar olan 16.147,53-TL yazıldığını ancak daha sonra fazla tutar yönünden feragat edildiğini bu nedenlerle 9.919-TL borca davalının itirazının iptalini, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davalı vekilinin beyan dilekçesi ile davacı tarafa 2015 yılında ödenmemiş borcu bulunmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın ibraz edilen defterlerinin TTKnun64.md/3f kapsamında usulüne uygun tutulduğu,HMK.nun 222.md uyarınca davacı lehine delil niteliği bulunduğu,davacının davalıdan 9.919,12-TL. alacaklı olduğu, irsaliyeli satış faturaları olduğu, faturalarda davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği gibi, ödeme belgelerini de sunmadığı, davanın kabulü ile, davalının İstanbul ....İcra Dairesinin ... sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.919-TL.asıl alacak ve takip tarihinden sonra asıl alacağa değişen oranlarda faiz yürütülmesine yönelik itirazının iptaline, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile (9.919.TL) nin %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili;bilirkişinin TTK 89 madde vd hükmüne uygun rapor hazırlamadığını, TTK 89/2 maddesinde sözleşmenin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının düzenlendiğini, davacının, cari hesaptan kaynaklanan alacağının varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olduğunu, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olup olmadığı değerlendirme konusu yapılmadan davacının alacaklı olduğuna dair bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, mahkeme tarafından davalının imza ve kaşesini dahi içermeyen 27/01/2015 fatura tarihli ve toplam 2.335,-TL meblağlı içeriğinde "vade farkı" yazılı faturanın, davacının alacağına dahil edilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, vade farkı talep edilebilmesi için sözleşme bulunması veya oluşmuş teamülün bulunması gerektiğini belirterek hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, faturadan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış,bilirkişi raporunda davacının defter kayıtlarına göre; lehine delil vasfında olduğunu, davacının düzenlediği irsaliyeli satış faturalarında davalının kaşe ve imzasının yer aldığı, davacı tarafından üzerine düşen edimin yerine getirdiği, davalının ise üzerine düşen yükümlülüğünü ifa etmediğinin anlaşıldığını, ... nolu vade farkı açıklamalı satış faturasında kaşe ve imzanın yer almadığının görüldüğü, 2015 yılı cari hesap ekstresine göre davacının davalıdan 9.919,12 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın defter ve kayıtlarını ibraz etmediğine dair rapor ibraz edilmiştir.Davalı taraf 2015 yılına ilişkin ödenmemiş herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmuşsa da; ticari defterlerini ibraz etmediği gibi ödeme belgelerini de sunmadığı, 344129 nolu fatura dışındaki irsaliyeli satış faturalarında kaşe ve imzasının yer aldığı anlaşıldığından vade farkı faturası dışında ki borçtan sorumlu olmadığına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.TTK 89/2 maddesi gereği taraflarca yazılı bir sözleşmenin sunulmadığı, 27.1.2015 tarihli vade farkı faturasının tebliğ edilmediği üzerinde teslim alındığına dair kayıt bulunmadığı , daha evvel vade farkı ödenmesinin yerleşik uygulama haline geldiğine dair bir tesbit bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davalı vekilinin vade farkı faturası bakımından istinaf nedeni yerinde olduğu,davalıdan vade farkı istenemeyeceğinden bu kısım bakımından hükmün kaldırılmasına :2.335-TL vade farkı borçtan düşülerek (9.919,12- 2.335=7.584-TL) kalan alacak bakiyesi üzerinden yeniden hüküm verilerek itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/09/2018 Tarih 2017/58 Esas 2018/891 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; İtirazın KISMEN İPTALİNE, 7.584-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, Kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında hesaplanan (1.516,80-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,"İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; "Alınması gereken 518,06-TL harçtan peşin yatan 169,40- TLnin mahsubu ile bakiye kalan 348,66- TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen 200,80- TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen 600- TL bilirkişi ücreti ile 75- TL teb.posta gideri olmak üzere toplam 675-TL yargı giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 515- TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı vekili için takdir olunan 2.725- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için AAÜT 13/2 maddesi uyarınca takdir olunan 2.335,- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 205,29- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davalının 24-TL istinaf yargı giderinden davanın reddi oranında hesaplanan 6- TL'sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/04/2019

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi