Esas No: 2022/400
Karar No: 2022/319
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/400 Esas 2022/319 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, buluş anlaşmasına dayalı tazminat talebi kabul edilerek, davalıya toplam 30.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine karar verildi. Manevi tazminat istemi reddedildi. Karar, istinaf edildi ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından kısmen kabul edildi. Ancak, temyiz sınırı altında kalan miktarlar için ayrı ayrı temyiz reddine karar verildi ve karar bir örneği Bölge Adliye Mahkemesine gönderildi. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a ve 366. maddelerinin uygulanması gerektiği vurgulandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.01.2021 tarih ve 2011/275 E. - 2021/6 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.11.2021 tarih ve 2021/1453 E. - 2021/1955 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, taraflar arasında imzalanan buluş anlaşmasına dayalı toplam 30.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 18.11.2021 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, mahkemece davanın kısmen kabülü ile her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verildiği, davalı aleyhine hükmedilen miktar ile davacı taraf için reddedilen 15.000,00 TL’nin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteminin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteminin miktar yönünden ayrı ayrı REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.