17. Hukuk Dairesi 2016/8875 E. , 2017/8114 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; davanın muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkemece, kira sözleşmesinin iptalinin istenildiği ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, dosya kapsamından davacı ile davalı ..."in karı koca oldukları ve diğer davalının da ..."in kardeşi olduğu, karı-koca olan davacı ve davalının oturdukları evin mülkiyetinin davalı ..."na ait bulunduğu, davalılar arasında kira sözleşmesi olduğu ve davalı eşin tahliye taahhüdünde bulunduğu, malik davalı tarafından tahliye istemi ile ... takibinin yapıldığının anlaşıldığı, davacının davalılar arasındaki kira sözleşmesi ile buna dayalı olarak yapılan tahliye taahhüdü ve ... takibinin muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü, gerek dava dilekçesinde ve gerekse yargılama aşamasındaki beyanlarda açıkça muvazaa olgusuna dayanıldığı (BK 18 ) kural olarak 3. kişiler, (olayımızda davacı) muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3.kişinin zararlandırılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, şu durumda uyuşmazlığın BK"nun 18.maddesi hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gereğine değilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda dava konusu kira sözleşmesine konu ... Mahalle ... sokak No: 24 adresindeki meskenin davalı ..."nun rızasıyla davacı ve davalı ... tarafından yaptırıldığı, böylelikle karı kocanın söz konusu meskende 1982 yılından beri oturdukları, bu süre içinde ve dava tarihine kadar davalı ..."nin herhangi bir kira parası tahsil etmediği gibi böyle bir istemde de bulunmadığı, 2010 yılında ve öncesinde de 2005 yılında karı koca arasında boşanmayla sonuçlanmayan geçimsizlik meydana geldiği, 2010 yılından beri tarafların ayrı yaşadığı, kardeş olan davalıların davacıyı sözkonusu ailenin ortak olarak kullandığı meskenden çıkartabilmek için muvazaalı olarak kira sözleşmesinin, tahliye taahhütnamesinin ve ... takiplerinin yapıldığı, gerçekte herhangi bir kiranın alınmadığı, karı koca arasında oluşan geçimsizliğin diğer davalı tarafından bilindiği, taraflar arasındaki boşanma davası nedeniyle husumet bulunduğu, BK"nun 18 maddesi uyarınca davalıların gerçekte bir kira sözleşmesi yapmaya niyet ve iradelerinin bulunmadığı, davalıların gerçekte herhangi bir akit yapma niyetlerinin bulunmadığı, böylelikle sözleşmenin tarafları bağlamadığı muvazaa nedeniyle davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 01.08.2010 tarihli davalılar arasındaki kira sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, BK. 18. maddesine dayalı muvazaalı kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
Eldeki davada, davacı ile davalı ..."in karı koca oldukları, diğer davalının da ..."in kardeşi olduğu, karı-koca olan davacı ve davalının oturdukları evin mülkiyetinin davalı ..."na ait bulunduğu, 2005 yılında davacı tarafından açılan boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, 2010 yılında davalı ... tarafından açılan boşanma davasının da davacı ..."nin kusuru bulunmadığından reddine karar verildiği, davacı ile davalı ..."in 2010 yılından beri ayrı yaşadıkları, davalılar arasında kira sözleşmesi olduğu ve davalı eşin tahliye taahhüdünde bulunduğu, malik davalı tarafından tahliye istemli ... takibinin yapıldığı, davalı ... tarafından diğer davalı kardeşi ... aleyhine açılan temerrüt nedeniyle tahliye davasının kabulüne karar verilerek, ... 6. Hukuk Dairesinin 05.09.2012 gün ve 2012/9072 E- 2012/11150 K sayılı ilamı ile onandığı, davacı ..."nin evi tahliye ettiği anlaşılmaktadır.
Mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ve 30 yılı aşkın bir süredir taşınmazda oturduğunu belirten davacının, 2009 yılında kat mülkiyetine geçilen taşınmazla ilgili olarak davalı ... aleyhine katkı payı, tapu iptali veya tazminat davası açmadığı ve ... onamasından geçerek kesinleşen tahliye kararı sonucu taşınmazı tahliye ettiği, dolayısıyla eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığının anlaşılmasına göre davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.