Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/27336 Esas 2010/8199 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 17/04/2008 tarih ve 5754 Sayılı Kanunun 52. maddesi ile değişik 88. maddesinin 16. fıkrası uyarınca, kurumun (Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı) süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Aynı maddenin 19. fıkrası uyarınca ise, kurumun pirim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.
Somut olayda, alacaklı kurum tarafından borçlu aleyhine işyeri prim ve gecikme zammından kaynaklanan borç için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun gereğince takibe geçildiği ve borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise "6183 Sayılı Yasa hükmüne göre SGK. tarafından takip konusu yapılan prim alacaklarının tahsili ile ilgili takiplerde haczin kaldırılması talepleri iş mahkemeleri tarafından incelenir" gerekçesi ile haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olduğu görülmektedir.
Yukarıda da ifade edildiği üzere, 5510 Sayılı Yasanın 88. maddesinin 19. fıkrası uyarınca kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Mahkemenin uyuşmazlığın çözümlenmesi hususunda iş mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki değerlendirmesi yerinde ise de, bu durumda, kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.