14. Hukuk Dairesi 2014/12981 E. , 2015/5835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.04.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 11 adet taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, açılan davayı kabul ettiklerini belirtmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde "krokide ... harfi ile gösterilen 3 katlı betonarme karkas binanın ... oğlu ..."e, krokide ... harfi ile gösterilen bir katlı yığma kargir binanın ... oğlu ..."a" ait olduğuna dair muhdesat şerhi mevcuttur. Ayrıca davalı ... tarafından 07.10.2011 tarihli duruşmada muhdesat iddiasında bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece dava konusu 96 ada 26 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatlar hakkında yukarıda açıklandığı şekilde taşınmazın satış bedelinden muhdesata ve arza isabet eden kısımların oranları ayrı ayrı tespit edilerek satış bedelinin dağıtılmasında bu oranların nazara alınması ve davalı ..."nun muhdesat iddiası hakkında paydaşlar arasında ittifak mevcut olmadığı takdirde görevli mahkemede açacağı davanın sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kısa kararda gösterilmesine rağmen gerekçeli kararda gösterilmemesi, tapu maliki ... mirasçısı ..."nun gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi ve satışın ne şekilde yapılacağının hüküm sonucunda gösterilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.