Esas No: 2020/4532
Karar No: 2022/322
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4532 Esas 2022/322 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/4532 E. , 2022/322 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.12.2017 tarih ve 2014/1066 E. - 2017/1254 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1028 E. - 2020/32 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Akdes Hafriyat .... Ltd. Şti.’ne ait 30/08/2012 keşide tarihli 80.000 TL bedelli çekin davacıya ciro yoluyla intikal ettiğini, davacının hamili olduğu bu çeki, ticari kredisi olan ve ticari işlemlerini yürüttüğü İş Bankası Kabataş Şubesi’ne verdiğini, davacının kredide kullandığı çekin karşılığı olan 80.000 TL’yi 31/08/2012 tarihinde hesaba yatırdığını ve bedeli ödenmek suretiyle çekin açığa çıktığını, daha sonra keşideci Akdes .... Ltd. Şti. yetkilisi ...’ın çalışanı ... tarafından çekin alınarak keşideci şirkete iade edildiğini, keşideci şirket yetkilisi davalı ..., ibraz süresi geçen çekin, 30/08/2012 olan keşide tarihini 30/11/2012 olarak değiştirerek, davacının cirosundan sonra kendi cirosunu attığını, daha sonra da çeki davalı Nursel Petrol .... Ltd. Şti. yetkilisine ciro etmek suretiyle davacıyı borçlandırdığını, davalı Nursel Petrol ... Ltd. Şti.'nin davacı hakkında İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/27563 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacının Nursel Petrol .... Ltd. Şti. ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını, her iki davalının da iyiniyetli olmadığını belirterek, davacının söz konusu çekin borçlusu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Nursel Petrol ... Ltd. Şti. vekili, davaya konu çekin diğer davalı tarafından müvekkili şirkete borçlarına mahsuben cirolanarak teslim edildiğini, çekin keşide tarihinde paraf olduğunu, müvekkilinin çeki bu şekilde aldığını, karşılığının çıkmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin dava konusu çeki ciro yolu alan iyiniyetli meşru hamil olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ... davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı ...’ın, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/281 Esas sayılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında alınan savunmasında, davaya konu çekin keşideci Akdes Hafriyat .... Ltd. Şti. yetkilisi ... tarafından imzalanarak lehdar olan davacı ...'e verildiği, daha sonra davalı ...'ın davacıya çek bedelini ödediği ve davacı ...'in de çeki cirolayarak ...'a iade ettiği, bunun üzerine davalı ...'ın çekin keşide tarihini değiştirerek aralarındaki ticari ilişki nedeniyle diğer davalı Nursel Petrol .... Ltd. Şti.'ne ciro ettiği yönünde beyanda bulunduğu, davalı şirket vekilinin kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı ve çekin yasal hamili olduğundan, davalı Nursel Petrol ... Ltd. Şti’ne yönelik açılan davanın reddine, davacının davalı ...’a yönelik açtığı davanın kabulüne, davacının İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/27563 esas sayılı icra takibine dayanak çekten dolayı davalı ...’a borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyeti ve ağır kusuru tespit edilemediğinden davalı şirket vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davaya konu 30/11/2012 keşide tarihli 80.000 TL tutarlı çekin keşideci Akdes Hafriyat ... Ltd. Şti. yetkilisi ... tarafından imzalanarak lehdar olan davacıya verildiği, davalı ...'ın davacıya çek bedelini ödemesi üzerine davacı lehdarın da çeki bankadan işlem yapmadan alarak teslim ettiği, çeki ciro yoluyla devralan davalı ...’ın çekin keşide tarihini değiştirerek, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle diğer davalı şirkete ciro ettiği, davacının lehdarı olduğu çeki kendisine yapılan ödeme nedeniyle iade ederken cirosunu çizmesi gerektiği halde bu hususu yerine getirmeden çeki teslim ettiği, keşideci şirket yetkilisinin paraf etmek suretiyle çekin keşide tarihini değiştirmesinin tahrifat ve sahtecilik olmadığı, davalı ... diğer davalı Nursel Petrol .... Ltd. Şti.'nin taraf olmadığı ceza dosyasında son hamile davacı lehtar imzasını çizmesini söylediğini beyan etmiş ise de, lehdar imzasını kendisinin çizmesine herhangi bir engel bulunmadığı, amacının çeki tedavüle sokmak olduğu gözetildiğinde, davacının lehdar olduğu çekte cirosunun çizilmesi halinde çekin ciro silsilesinde kopukluk oluşacağı ve ticari ilişkiye istinaden çekin ciro edilemeyeceğini, basiretli bir tacir olarak bildiği de düşünüldüğünde davalı Nursel Petrol .... Ltd. Şti'nin kabulünde olmayan davalının sanık olarak yargılandığı davadaki suçtan kurtulmaya yönelik bu beyanına itibar edilmediği, davalı Nursel Petrol .... Ltd. Şti.’nin son hamil olan davalı keşideci tarafından düzeltilmiş keşide tarihi itibariyle çekin daha önce ibraza sunulduğu ve işlemin geri alındığını bilmesinin mümkün olmadığı, son hamilin çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiği hususu dosya kapsamında usulüne uygun delillerle ispatlanamadığından davalı Nursel Petrol ... Ltd. Şti yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.