Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7395
Karar No: 2022/333
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7395 Esas 2022/333 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7395 E.  ,  2022/333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.02.2020 tarih ve 2019/21 E. - 2020/136 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili adına tescilli takı takımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin davalıya ait katalogda ve bazı dergilerde yer aldığını, davalının kataloğunda yer alan ürünlerden IM-002 numarayı verdiği ürünün müvekkilin 2009/03305 no'lu çoklu tasarım tescilinde yer alan 2 ve 27 no'lu ürüne, IM-003 numarayı verdiği ürünün müvekkilin 2009/03305 no'lu çoklu tasarım tescilinde yer alan 28 no'lu ürüne, IM-013 numarayı verdiği ürünün müvekkilin 2009/03305 no'lu çoklu tasarım tescilinde yer alan 19 no'lu ürüne, IM-007 numarayı verdiği ürünün müvekkilin 2009/03305 no'lu çoklu tasarım tescilinde yer alan 17 ve 20 no'lu ürüne ayırt edilemeyecek derecede benzediğini ileri sürerek tescilli tasarıma tecavüzün tespitini men'ini ve zararının tazminini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin tasarımları ile davacı yanın tasarımlarının farklı olduğunu, tecavüz yaratacak nitelikte ürünler bulunmadığını savunarak davanın reddini istenmiştir.
    Karşı davada davacı/asıl davada davalı vekili; karşı davada davalı olan Motif Kuyumculuk'a ait tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığını, daha önceden kamuya arz edildiğini, ayrıca karşı davalının Expo CNR fuarında tespit işlemi yaptırmasının müvekkilinin itibarını zedelediğini ileri sürerek karşı davalının 2009/03305 no'lu endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğü ile maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
    Karşı davada davalı/asıl davada davacı vekili; karşı davacının iddialarının yersiz ve haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; bozma kapsamındaki taraflara ait tasarımların genel izlenim olarak nihai kullanıcı nezdinde benzer olmadığı görüşünü bildiren son bilirkişi raporunun çelişkileri giderici, ayrıntılı ve tekniğe uygun olduğu, taraflara ait ürünlerin, sektör ve bilgi sahibi tüketici, tasarımı yaratmadaki özgürlük ve genel izlenim itibariyle tasarım ve tasarımı oluşturan figüratif unsurların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratacağı etkinin farklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, davacı/karşı davalı tarafa ait 2009/03305 no'lu çoklu tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 06.07.2009 tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu dolayısıyla hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle karşı davanın da reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı/karşı davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 52,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı/karşı davacıdan alınmasına, 17/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞIOY

    Gerek mülga 1086 sayılı HUMK ve gerekse mer'i 6100 sayılı HMK'da yer almayan, ancak Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş ve öğretide de kabul görmüş, usul hukukunun vazgeçilmez ilkelerinden biri haline gelmiş olan "usuli kazanılmış hak" kavramı, davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Bu hak mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm tesis etme zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK)
    Usuli kazanılmış hak bazen de, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması ile de gerçekleşebilir. Kanun yolu incelemesinde bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında olan kısımlarının kesinleşmesi ile Bozma kararına uyan mahkemece kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilmesi mümkün değildir. (04.02.1959 tarih ve 13/5 sayılı İBK)
    Somut uyuşmazlıkta;
    Asıl dava, Haksız Rekabet ve Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti, men'i ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsili,Karşı dava ise, asıl dava davacısının haksız rekabetin tespit ile adına tescilli endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatı tahsili istemine ilişkin olup yerel mahkemenin 02.06.2015 tarihli kararı ile asıl ve karşı davanın reddine, vekille temsil edilen taraflar yararına maktu vekalet ücretine karar verilmiş, kararın tüm taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemiz 25.01.2017 tarih ve 2015/12243 esas, 2017/501 karar sayılı kararı ile karşı davada karşı davacının tüm temyiz itirazları reddedilerek, asıl davada davacının temyiz isteminin kabulü ile asıl davada verilen karar davacı yararına bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 19.02.2020 tarihli kararla asıl ve karşı davanın reddine, karar tarihinde geçerli bulunan tarife hükümlerine göre taraflar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Karar bu kez de taraf vekillerince temyiz edilmiş olup sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda tarafların temyiz istemleri reddedilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.
    Karşı davada, karşı davacının temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
    Yerel mahkemece 02.06.2015 tarihli kararla karşı davanın reddine, geçerli tarife hükümlerine göre maddi ve manevi tazminat yönünden karşı davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olup, karşı davacının karara yönelik temyiz istemi Dairenin 25.01.2017 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
    Yerel mahkemece asıl dava yönünden bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, karşı davadaki vekalet ücretleri yönünden usuli kazanılmış hak ihlal edilerek 19.02.2020 tarihinde geçerli bulunan tarife hükümlerine göre karşı davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu halde 19.02.2020 tarihli hüküm fıkrasının 4/c-d bentlerindeki "4.910,00 TL" rakamlarının "2.200,00 TL" olarak düzeltilmesi suretiyle kararın tashihen onanmasına karar verilmesi gerekirken bu yöne ilişkin karşı davacının temyiz isteminin reddine yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi