Esas No: 2022/357
Karar No: 2022/316
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/357 Esas 2022/316 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir davada, 11.063,36 EURO bedelli yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istenmiştir. İstinaf edildikten sonra Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından temyiz istemi esastan reddedilmiştir. Davalı vekili temyiz yoluna başvurmuş, ancak Yargıtay, miktar yönünden işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Kararda, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddedildiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca 346/2. maddesi hükmü uyarınca kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a. bendi, kesin nitelikteki hükümlerin temyiz sınırı altında kaldığını belirtmektedir. Aynı Kanun'un 366. maddesi, kesinleşmiş kararların temyiz istemlerinin Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay tarafından değerlendirileceğini ifade etmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.05.2019 tarih ve 2018/464 E- 2019/250 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.10.2021 tarih ve 2019/1557 E- 2021/1193 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, 65.428,71 TL (11.063,36 EURO) bedelli yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 21.10.2021 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, mahkemece davanın kabülüne karar verildiği, davalı aleyhine hükmedilen miktarın temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Somut olayda davacı taraf 11.063,36 Euro bedelli yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizini talep etmiş, mahkemece verilen kabul kararına karşı yapılan istinaf istemi ise istinaf mahkemesince esastan reddedilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece verilen karara ilişkin olarak temyiz sınırı belirlenirken adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim kapsamında Bölge Adliye Mahkemesinin kararı tarihindeki kurun göz önüne alınması gerektiği, bu kapsamda dövizin dava tarihindeki değeri esas alınarak miktar yönünden temyiz yolunun kapalı olduğu sonucuna ulaşılmasının yerinde olmadığı ve karara yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan temyiz isteminin miktar yönünden reddine dair Dairemiz çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.