1. Hukuk Dairesi 2017/590 E. , 2020/543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, anneleri ...’nun, mirasbırakanları ...’nun ikinci eşi olup bir kısım davalı ile baba bir anne ayrı kardeş olduklarını, dava konusu 23 ada 72 ve 73 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından annelerine verildiğini, davalı kardeşleri tarafından açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/436 Esas 1993/519 Karar sayılı iptal tescil davasının kabulle sonuçlanıp usulsüz şekilde 08.06.1994 tarihinde kesinleştirildiğini ve dava konusu taşınmazların davalı kardeşleri adına tescil edildiğini, bu haksız karara karşı anneleri ...’nin hem temyiz yoluna başvurup hem de ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/559 Esas sayılı dosyası üzerinden iade-i muhakeme yoluyla iptal tescil davası açtığını, bu davanın 1992/436 Esas sayılı dosya ile birleştirildiğini, bu arada ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/436 Esas sayılı dosyasında verilen kararın bozulması üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/272 Esas Sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilip yargılama sırasında tarafların anlaştıklarını ve dava konusu taşınmazların 64 pay kabul edilerek 8 payının anneleri ..., 7’şer payının kendileriyle birlikte davalı kardeşleri adına tesciline karar verilip kararın 21.12.2004 tarihinde kesinleştiğini, ancak anneleri ...’nin kararı tapuda infaz ettiremeden 2005 yılında öldüğünü, kendilerinin ise 18 yaşını doldurduklarını ancak memur olmaları nedeniyle il dışında olduklarını, davalılardan Muhammet’in mahkemeden aldığı 13.08.2009 tarihli yazı ile iptal tescil ilamını tapuya ibraz etmeden ihtiyati tedbir şerhlerini kaldırttığını ve sözü edilen 1996/272 Esas 2004/748 Karar sayılı ilamın infazı sağlanmadan dava konusu taşınmazların 28.08.2009 tarihinde durumu bilen ve iyiniyetli olmayan davalı ...’a temlik edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda anneleri ... ile kendilerine ait olan ve davalı ... adına kayıtlı 22/64 payın tapu kaydının iade-i muhakeme yolu ile iptali ile 11/64’er paylarla adlarına tescilini, olmadığı taktirde bu paya isabet eden 40.000 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini istemişler; davacılar vekili ıslahla dava değerini arttırmıştır.
Davalı ..., dava konusu yeri mahkeme kararı ile 50 milyon TL para yatırarak ...’ndan aldıklarını ve bilahare bitişik parsel maliki olan davalı ...’e sattıklarını; davalı ..., davalılardan ...,...,...,... adlarına kayıtlı payları 28.08.2009 tarihinde satın aldığını, davalı ...’ın payını ise adı geçenin vesayet altında olması nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/3 Talimat sayılı dosyası üzerinden ihaleyle edindiğini, dava konusu taşınmazlara komşu dava dışı 23 ada 92 parsel sayılı taşınmazı 2002 yılında satın aldığını, üzerine 2004 yılında ev ve işyeri yaptırıp 2005 yılında bu yere taşındığını, ancak davacılar ve diğer davalılarla hiç komşuluk etmediğini, iddia edilen durumları bilmediğini, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, her ne kadar yargılamanın yenilenmesi istenilmiş ise de eldeki davanın yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin olduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/272 Esas 2004/748 Karar sayılı ilamı uyarınca dava konusu taşınmazlarda davacıların, annelerinin payı ile birlikte 11/64"er oranda pay sahibi olmaları gerektiği, ancak bu payların yolsuz şekilde bir kısım davalı adına tescil edildiği, son kayıt maliki olan davalı ...’ın ise iyiniyetli olup iptal tescile karar verilemeyeceği gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, sebepsiz zenginleştikleri ve iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle diğer davalılar yönünden tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vd. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.