Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8774
Karar No: 2019/3374
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8774 Esas 2019/3374 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/8774 E.  ,  2019/3374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı 3.kişi vekili ve borçlu vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı alacaklı vekili; 17.02.2015 tarihinde haczedilen mallarla ilgili olarak davalı üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak iddiasının alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak öne sürüldüğünü belirterek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı üçüncü kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, İİK"nin 99. maddesi gereğince yapılan haciz işlemine ilişkin davalarda ön koşulun, malın üçüncü kişi elinde haciz edilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka dayanarak istihkak iddiasında bulunulması olduğu, dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişiyi temsile yetkili olduğu tespit edilemediği gibi lehine istihkak iddiasında bulunulan üçüncü kişinin de İİK"nin 96/3 maddesinde belirtilen 7 günlük sürede istihkak iddiasında bulunmadığından davanın ön koşulun yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; Karar, davalı üçüncü kişi vekili ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkidir.
    1.Davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Karar, 21.01.2016 tarihinde temyiz eden davalı tarafa tebliğ edildiği halde temyiz dilekçesi temyiz süresi geçirildikten sonra 17.02.2016 tarihinde verilip kaydettirilmiştir.Bu nedenle süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2.Davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 294 ve devamı (Mülga HUMK’un 382 ve devamı) maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi yazılacak gerekçenin, verilen hükme uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır.
    Bu anlamda, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nin 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda, Mahkemece gerekçe bölümünde geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından davanın ön koşulun yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir.
    Bu durum karşısında, hüküm ile gerekçenin çelişik olması doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3.Bozma neden ve şekline göre davalı üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı açıklanan nedenlerle davalı borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
    28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi