20. Hukuk Dairesi 2016/5046 E. , 2016/11407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 29/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... Tur. İş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Av..... ile diğer taraftan Hazine vekili Av..... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 29/09/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile ..., ..., .... köyü 232 parsel sayılı taşınmazın, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/499 - 2014/309 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve yol olarak terkinine karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000.-TL"nin zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 07/10/2015 tarihli, harçlandırdığı ıslah dilekçesiyle dava değerini 3.590.436,10.-TL daha arttırarak ıslah etmiş ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 100.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren; 1.071.906,89.-TL"nin ise ıslah tarihi olan 07/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
1) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Çekişmeli taşınmazın, arsa niteliğindeki zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, tapu iptaline ilişkin hükmün kesinleştiği tarih esas alınmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece sadece daha önce kamulaştırmaya konu olan kısmın değeri gözönünde bulundurularak tazminata hükmedilmiştir. Oysa; dosyada bulunan kanıt ve belgelerle uzman bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan arsa ve yapı bölümlerinde de; yol ile aradaki kot farkı, istinat duvarının otel manzarasını kapatması gibi nedenlerle % 40"a varan değer kaybı oluştuğu ve bu kaybın bilirkişilerce hesabedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, değer azalışı ile ilgili olarak bilimsel veriler içeren, denetime olanaklı ve gerekçeli rapor sonucu gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, yalnızca kamulaştırılan kısımla ilgili olarak tazminata hükmedilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/11/2016 günü oy birliği ile karar verildi.