15. Hukuk Dairesi 2020/687 E. , 2020/3050 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davacı ile diğer davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, dava dışı yüklenici şirket ile arsa sahipleri arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici şirkete bırakılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alan davalı ...den, satış sözleşmesi ile temliken aldığını, edimlerini ifa ettiği halde tapu devrinin yapılmadığını belirterek tapu kaydının iptâli ve tescili isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili cevaplarında temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ... ile yüklenici satıcı ... İnşaat San. Tic. A.Ş. arasında yapılan 22.09.2007 tarihli ve mukavele başlıklı kat karşılığı sözleşmesine dayalı daire taahhüdü sözleşmesinde açık biçimde devir yasağına ilişkin hüküm konulduğunu, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... dava konusu taşınmazı davacıya satıp parasını aldığını, taşınmazın devrinin davacıya yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacının davaya konu taşınmazı hisse sahibi davalı ... ’den satın aldığı tüm edimlerini yerine getirdiği, taşınmazın fiilen davacı kullanımında olduğu ancak tapuda tescilin gerçekleşmediği belirtilerek davanın kabülüne karar verilmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir. Kuşkusuz teslimden sonra yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder. Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde meydana getirilen esere karşılık,
yükleniciye eser bedeli yapının bağımsız bölümlerindeki devri kararlaştırılan arsa paylarının temliki suretiyle ödenir.
Yüklenici hak kazanacağı bağımsız bölümlerin tapusunu doğrudan arsa sahiplerinden talep edebileceği gibi şahsi hakkını üçüncü kişilere de devredebilir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu"nun 162. maddesi hükmünce sözleşmede yasaklanmadığı veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadığı sürece yüklenici üçüncü kişilere yasanın 163. maddesi gereği yazılı olmak koşuluyla şahsi hakkı devredebilir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinden kaynaklanan bu tür uyuşmazlıklarda yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişinin satışa ilişkin iddiasını yükleniciye karşı, temellük edilen şahsi hakkın kazanıldığı iddiasını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmesi gerekir. Çünkü tescile ancak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini bütünüyle yerine getirmesi halinde karar verilebilir.
Nihayetinde temliken tescil olarak adlandırılan bu davalarda, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümleri talep etmeye hak kazandığının tespiti gerektiğinden yüklenicinin ve tüm arsa sahiplerinin davada yer alması zorunludur.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre hukuki durumları etkileneceğinden ve davanın niteliğine göre taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme ve temyiz halinde Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilmelidir. Davada öncelikle yüklenici ve diğer arsa sahiplerinin de yer olması zorunlu olup davacıya, yüklenici ve davada taraf olmayan arsa sahipleri hakkında eldeki davayla birleştirilmek üzere dava açılmak üzere süre verilmeli, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlendiği edimini yerine getirerek temlik edilen bağımsız bölüme hak kazanıp kazanmadığı araştırılmalı, yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği davaya konu bağımsız bölüme hak kazanıp kazanmadığı ile yüklenicinin ... ve onun da davacıya olan temliklerinin geçerli olup olmadığı değerlendirilip buna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı ...’nın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."ya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.