3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12689 Karar No: 2019/798 Karar Tarihi: 23.01.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/12689 Esas 2019/798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık kasten yaralama suçundan 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmış ancak Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma istemiş ve dava dosyası Yargıtay Ceza Dairesi'ne gönderilmiştir. Daire, dosya kapsamına göre sanığın yaralama suçunu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/1-d-son ve 87/3. maddeleri uyarınca işlediğini ancak birden fazla nitelikli halin ihlali ile suçu işlediğini ve sanığın en ağır sonuç olan yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralama eyleminden sorumlu olacağını belirtmiştir. Bu noktada, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e ile 87/1-d-son maddeleri uyarınca uygulama yapıldıktan sonra tayin edilen cezanın 5 yıldan az olması halinde 5237 sayılı Kanun'un 87/1-son maddesi uyarınca cezanın 5 yıla çıkartılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, sanığın suçunun 5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle 6 yıl hapis cezası belirlendiği ve yazılı şekilde fazla ceza tayininde bulunulduğu ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 87/3. maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2018/12689 E. , 2019/798 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 87/3. maddeleri gereğince 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2015 tarihli ve 2013/369 Esas, 2015/24 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 03.12.2018 tarih ve 2018/10142 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2018 tarih ve 2018/99051 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın katılan ..."a yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, dosyada mevcut Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 29.08.2013 tarihli ve 2013/19197 sayılı raporu ile katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokacak ve 6. derece kemik kırığına sebep olacak şekilde olduğu, dolayısıyla sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 87/1-d-son ve 87/3. maddelerine uyduğu anlaşılmakta ise de, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun"un 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği ve sanığın sadece en ağır sonuç olan yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralama eyleminden sorumlu olacağı, dolayısıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 86/1, 86/3-e ile 87/1-d-son maddeleri uyarınca uygulama yapıldıktan sonra tayin edilen cezanın 5 yıldan az olması halinde 5237 sayılı Kanun"un 87/1-son maddesi uyarınca cezanın 5 yıla çıkartılması gerektiği gözetilmeksizin, katılanın ağır derecede kemik kırığı ile yaralandığı belirtilerek uygulama yeri olmadığı halde 5237 sayılı Kanun"un 87/3. maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası belirlenmek suretiyle, yazılı şekilde fazla ceza tayininde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2015 tarihli ve 2013/369 Esas, 2015/24 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.