20. Hukuk Dairesi 2016/10646 E. , 2016/11388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali ile tapu iptali ve tescile ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıdaki gün ve sayısı yazılı hükmün, Dairemizin 12.04.2016 gün ve 2016/3464 Esas – 2016/4408 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, .... ilçesi, ... köyü 112 ada 1 parsel sayılı 28.802.262,11 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfı ile Hazine adına ve 129 ada 1 parsel sayılı 12.305,19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili 29/07/2013 havale tarihli dilekçesi ile, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, müvekkiline ait olan 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1500 m2"lik kısmının orman parseli içinde ve yaklaşık 780 m2"lik kısmının ise davalı kişi parseli içinde kaldığı iddiasıyla, çekişmeli taşınmazların tapusunun iptali ile müvekkiline ait 129 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 129 ada 1 sayılı parselin krokide (D) harfi ile gösterilen 705.42 m²"lik ve (E) harfi ile gösterilen 257.16 m²"lik alanlara ilişkin davanın kabulü ile bu alanların tapu kaydının iptali ve bu alanların 129 ada 1 sayılı parselden ifraz edilerek, davacı adına kayıtlı 129 ada 3 sayılı parsele eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 112 ada 1 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 486.25 m²"lik alan, (B) harfi ile gösterilen 1191.26 m²"lik alan ve (C) harfi ile gösterilen 30.60 m²"lik alana ilişkin davanın kabulü ile davalı Orman İdaresi adına olan tapu kayıtlarının iptali ve bu alanların 112 ada 1 sayılı parselden ifraz edilerek davacı adına kayıtlı 129 ada 3 sayılı parsele eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalı Orman Yönetimi ve dahili davalı Hazine vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce;
“ Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede, 3402 sayılı Kanunun 7. maddesine göre yapılıp 04/06/2007 - 04/07/2007 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 06/08/2007 - 05/09/2007 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Orman bilirkişi asıl ve ek raporlarında; taşınmaz üzerinde, öbekler halinde çalılık ve makilerin bulunduğunu açıklamış, ancak, taşınmazın eski ve yeni tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki bitki örtüsü ve kullanım durumu açıklanmamış, ziraat bilirkişi raporunda ise taşınmaza ilişkin imar ve ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman bitirildiği ve zilyetliğin ne zaman başladığı ve nasıl sürdürüldüğü hususları açıklanmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ve çelişkili bilirkişi raporları ile hüküm kurulamaz
Bu nedenlerle, mahkemece; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal
fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ayrıca, 1980-1985 yıllarına ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, orman kadastrosuna ait tutanak ve haritası bulunduğu yerlerden istenerek, bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, eski ve 1980-1985 yıllarına ait hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafları ve memleket haritalarındaki görünümünün ve bitki örtüsünün ne olduğu ve kadastro tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinde kullanım olup olmadığı ve sonrasındaki kullanım durumunu açıklayacakları, bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir ve topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve arazide de klizimetre ile ölçüm yaparak taşınmazın gerçek eğim durumunun belirlendiği ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesine göre orman içi açıklık olup olmadığının değerlendirildiği, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Çekişmeli taşınmazın, öncesinin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde; imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazın çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp, tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunuyla değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak, yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu ve ilgili Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili bozmadaki araştırmaların zaten yapıldığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin bozma ilamının esasına yönelik karar düzeltme istemi yerinde değildir. Ne var ki dosya içeriğinden dairemizce temyiz incelemesi yapılırken mahkemece 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlamasına yönelik araştırma yapıldığı halde bu husus gözden kaçırılarak sehven hiç araştırma yapılmamış gibi bozma gerekçesi yapıldığı, davacı vekilinin bu hususa yönelik karar düzeltme isteminin yerinde olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile fazladan yazılan bu kısmın ilamdan çıkartılması gerekmiştir.
SONUÇ; 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin göndermesiyle HUMK’nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan esasa yönelik karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2) Davacı vekilinin 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlaması yönünden de araştırma yapılmasına yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 12.04.2016 gün ve 2016/3464 Esas – 2016/4408 Karar sayılı ilamının dokuzuncu paragrafındaki “3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunuyla değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak, yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı ve" ibarelerinin çıkartılarak Dairemiz ilamının DÜZELTİLMESİNE 28.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.