23. Hukuk Dairesi 2011/4806 E. , 2012/1791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının ... AVM"nin mülk sahibi olduğunu, yönetim hizmetleri konusunda dava dışı ... şirketini yetkili kıldığını, ... şirketi ile müvekkili arasında 01.03.2007 tarihinde ... AVM"nin yönetim hizmetlerinin ifası amacıyla sözleşme yapıldığını, aynı şekilde, davalının muvafakat ve bilgisi dahilinde davacı ile dava dışı ... şirketi arasında ... AVM"de hizmet veren personelin kıdem tazminatlarının aylık olarak müvekkil şirkete "garantörlük bedeli" olarak ödenmesi ve karşılığında müvekkil şirketin söz konusu personelin kıdem tazminatı riskini üstlenmesini içeren protokol bulunduğunu, garantörlük bedelleri karşılığında keşide ettiği 21 adet faturanın ödenmediğini, faturalara itiraz edilmediğini, takip sonrasında, sulh ve ibra sözleşmesi kapsamında, itiraz edilen alacağın bir kısmının ödendiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme ve protokol gereği uyuşmazlığın çözümünde Alman Tahkim heyetinin görevli olduğunu, sözleşme ve protokolün tarafı olmayan müvekkilinin, davada taraf sıfatının bulunmadığını, aksi kabul edilse dahi davacının, faturaların dayanağını oluşturacak kendisi tarafından, sözleşme uyarınca yaptığı ödemeleri ispat etmesi gerektiğini savunarak, tahkim itirazı gereği görevsizlik kararı verilmesini, müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı ... Mülk Yönetimi Hizmetleri Ltd. Şti. (... ) arasında 01.03.2007 tarihinde Sözleşme yapıldığı bu sözleşme ile davacının, ... AVM"nin tesis yönetim hizmetlerini yani bina operasyonunun sağlanması adına gerekli temizlik, güvenlik v.b. tüm hizmetleri vermeyi üstlendiği, davalı ... Şirketinin sözleşmede imzasının bulunmadığı, Sözleşmenin 9.3 maddesinde; " taşeron, iş bu sözleşme dahilindeki hizmet ve komisyon faturaları da dahil, bütün faturaları ... adına düzenleyecektir. Ve düzenlenen faturalar, düzenlenmelerini takip eden iki hafta içinde ... tarafından ödenecektir. ..."in yukarıda belirtilen faturaların ödemesini yapması, ..."i bu sözleşmenin tarafı yapmayacaktır, ... ile ... arasında hukuksal ve eylemsel ilişki kurulduğu anlamına gelmeyecektir..." hükmünün yer aldığı, tarafların ve ... şirketinin imzasını taşıyan
Sulh ve İbra Sözleşmesi başlıklı 26.02.2010 tarihini taşıyan Sözleşmede ise tarafların icra dosyasının dayanağını teşkil eden ve ihtilaf konusu olan faturalar dışındaki uyuşmazlık teşkil eden konuları ele alıp sulh ve ibra oldukları, 29.11.2007 günlü Protokol"ün de davacı ile dava dışı Şirket ... arasında düzenlendiği ve davalı Şirketin bu protokolde de imzasının bulunmadığı, davacı ile davalı arasında yazılı hukuki ilişki kurulmadığı gibi davalının, davacı ile dava dışı ... arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmayacağının, davacının kendi imzasını taşıyan sözleşmede açıkça belirtildiği, Borçlar Kanunu"nda sözleşmelerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın kurulup sıhhat kazanacağı benimsenmiş ise de davacı 01.03.2007 tarihinde ... ile yaptığı sözleşmede davalının hiçbir şekilde bu sözleşmenin tarafı olmayacağını kabul ettiğinden, basiretli bir tacir olduğunu beyan eden davacının sözleşmeye bağlılık ve saygı esası gereğince, serbest iradesi ile imzaladığı sözleşmeyle bağlı olduğu ve bu nedenle sözleşmenin tarafı olmayan davalıya karşı sözleşmeden kaynaklanan ihtilaf ve alacağın tahsili için husumet yöneltemeyeceği, davalının taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, takibe dayalı iflas istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı ... Mülk Yönetimi Hizmetleri Ltd. Şti. (... ) arasında imzalanan 01.03.2007 tarihli Sözleşmenin 9.3 maddesinde; " taşeron, iş bu sözleşme dahilindeki hizmet ve komisyon faturaları da dahil, bütün faturaları ... adına düzenleyecektir, düzenlenen faturalar, düzenlenmelerini takip eden iki hafta içinde ... tarafından ödenecektir. ..."in yukarıda belirtilen faturaların ödemesini yapması...."i bu sözleşmenin tarafı yapmayacaktır, ... ile ... arasında hukuksal ve eylemsel ilişki kurulduğu anlamına gelmeyecektir..." hükmüne yer verilmiştir. Anılan sözleşme gereği davalının, hizmet karşılığında bir kısım ödemelerde bulunduğu tarafların beyanlarından anlaşılmaktadır. Davalı vekilince dosyaya sunulan "Hakem Mahkemesi Davası" başlıklı Türkçeye tercüme edilmiş belgenin 3 ve 4"ncü sayfalarında davalının, davacıya ödeme yapmayı kabul etmesinin, davalıyı, bu ödemenin asıl borçlusu konumuna getirmeyeceği yönünde ifadeler bulunmaktadır. Ayrıca, davacı, davalı ve dava dışı ... arasında akdedilen "Sulh ve İbra Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin 12"nci maddesinde; "tarafların hizmet sözleşmesinin kıdem tazminatları ile ilgili maddelerinden kaynaklanan talepleri ve.... Türkiye ile HSG arasındaki Anahtar Teslimi Yangın Risk Tespit Projesine ilişkin talepleri hariç olmak üzere, birbirlerini her türlü dava, icra takibi, anapara, faiz ve sair talepler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere iş bu sözleşme tarihi itibariyle doğmuş ve hizmet sözleşmesinin sona ereceği 28 Şubat 2010 tarihi saat 24.00"a kadar doğacak tüm sorumluluklarından kesin olarak ibra etmeyi ve işbu sözleşmede belirtilmemiş olan tüm taleplerinden feragat etmeyi kabul, beyan ve taahhüt etmektedir" ifadesi mevcuttur.
Bu durum kaşısında 01.03.2007 tarihli sözleşme değerlendirilip dosyaya ibraz edilen tahkime ilişkin belgenin tasdikli örneği celbedilip yeminli tercümesi de yaptırılarak davalının sözleşme dolayısıyla sorumlu tutulup tutulmayacağının, sulh ve ibra sözleşmesi"nin bu sorumluluğa etkisinin ne olduğu ibra sözleşmesinde kıdem tazminatı ile yangın projesine ilişkin taleplerin hariç olduğu hususunun gözeltilmesi, davalıya hizmet sunulmasına rağmen sözleşmeden sorumlu tutulup tutulmayacağının tartışılması, Hakem Mahkemesi"ne sunulan belgenin kimin tarafından imzalandığı, davanın tarafları açısından bağlayıcılığının niteliğinin olup olmadığının irdelenmesi, dosyaya sunulan faturaların davalının defterinde kayıtlı olup
olmadığının incelenip, değerlendirilmesinden sonra uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.