16. Hukuk Dairesi 2014/22089 E. , 2015/2876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda .... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 123 ada 2 parsel sayılı 907,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağış nedeni ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar .... ve ..., taşınmazların miras bırakan ............’ndan intikal ettiğini, kendilerinin de miras payı olduğunu belirterek taşınmazın miras payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 120 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacıların dosyada mevcut veraset ilamındaki payları oranında iptali ile bu payların davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava ve temyize konu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ............"ndan intikal ettiği, mirasçılar arasında tümünün katılımı ile gerçekleştirilen bir taksim yapılmadığı, bağış iddiasının da davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi murisin vefatından sonra çocukları tarafından taksim yapıldığını, ancak taksimde murisin eşi ...."ya yer verilmediğini beyan etmiş, dinlenen tanıkları ise taksim konusunda bilgi sahibi olmadıklarını beyan etmişlerdir. Murisin mirasçılarından Sündüs Birinci ise babasının vefatından sonra 4 erkek kardeşin aralarında taksim yaptıklarını, kendisine de haber verdiklerini, bu taksimde 4 erkek kardeşin de ayrı ayrı yer aldıklarını, kendisine ise miras hakkına karşılık olarak verecekleri taşınmazı daha sonra vermediklerini, ...."ya ise istemediği için yer verilmediğini beyan etmiştir. Mahkemece paylaşmanın varlığına dair yeterli araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kök muris ............"ndan intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü, yöntemine uygun bir paylaşımın bulunduğunun kanıtlanması halinde de taksimde eşitlik kuralının aranmadığı yönündeki kural göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.