Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3980
Karar No: 2022/11569
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/3980 Esas 2022/11569 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ancak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilemeyeceğini belirtti. Mahkemenin talebi olmadan tekerrür hükümlerinin uygulanması da doğru görülmedi. Bu nedenle, sanığın mahkumiyetine dair karar bozuldu ve tekerrür hükümleri tamamen çıkartıldı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi, mükerrirlere özgü infaz rejimini düzenlerken, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi, kararın bozulması durumunda yapılacakları belirtmektedir.
11. Ceza Dairesi         2022/3980 E.  ,  2022/11569 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.03.2022 tarih ve 2020/19836 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.05.2022 tarih ve KYB-2022/43576 sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2018/436 esas, 2019/266 sayılı kararının,
    "1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz". şeklindeki düzenlemeler karşısında, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanacağı gözetildiğinde, incelemeye konu dosyadaki suç tarihinin 19/12/2013 olduğu ve bu durumda sanığın adli sicil kaydındaki İstanbul Anadolu 10. İcra Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/242 esas, 2015/108 sayılı kararının tekerrüre esas alınamayacağı gibi, adli sicil kaydında tekerrrüre esas alınabilecek başka bir mahkumiyet hükmünün de bulunmaması karşısında, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
    Kabule göre de,
    2-Sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte herhangi bir hükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “resmi belgede sahtecilik" suçundan mahkumiyetine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.07.2019 tarihli 2018/436 Esas ve 2019/266 Karar sayılı kararının, CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasından tekerrüre ilişkin bölümün tamamen çıkartılmasına, diğer hususların yerinde bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına; hükmün niteliği gözetilerek, “kabule göre“ kısmında belirtilen istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi