20. Hukuk Dairesi 2016/10493 E. , 2016/11367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 1. İş ve .... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin feshi sonucu uğranılan maddi kaybın tazmini istemine ilişkindir.
... 1. İş Mahkemesince taraflar arasındaki ilişkinin 5521 sayılı Kanunun 1. maddesinde açıklanan işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı, yapılan işin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise davanın, davacının davalı şirket ile yaptığı 02/08/2010 tarihli iş sözleşmesi kapsamında hak ettiği ücret alacakları ile sözleşmenin feshi nedeni ile elde edemediği alacaklar yemek ve yol giderleri yönünden alacak talebinde bulunmuş olmakla davaya bakma görevi iş mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir.
İşveren, 506 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde “...bu Kanunun 2. maddesinde belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi...”, 1475 sayılı İş Kanununun 1/1. maddesinde “bir hizmet akdine dayanarak... işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi...”, 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde ise “bir iş sözleşmesine dayanarak ...işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, yahut tüzel kişiliği olmayan kurum veya kuruluşlar...” olarak tanımlanmakta olup, işveren niteliği işçi çalıştırmanın doğal sonucudur.
Çalışan kişi Borçlar Kanununun 313. maddesinde öngörülen çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli, ya da belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar. Hiç kuşkusuz çalışan bu süre içinde işveren veya vekilinin buyruğu ve gözetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada sözkonusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme ve buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davalı şirket sahasında üretilecek olan 252 tane diyafram kolon ve duvarın müvekkil kontrolü ve gözetimi altında ... A.Ş. ve ... Ltd.Şti adi ortaklığının verdiği günlük siparişlerinin aynı gün içinde hazır hale getirilmesi konulu iş sözleşmesi yapıldığını, düzenlenen sözleşmenin 5.maddesinde işveren sahasındaki 252 adet diyafram kolon ve duvar üretiminin tamamlanması neticesinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmede belli bir işin
tamamlanması ile iş akdi sona ereceği belirtildiğinden sözleşmenin İş Kanunu gereğince belirli süreli olduğunu, 20.12.2010 tarihinde yaklaşık işin yarısına gelindiği esnada davalı tarafından davacının işe başlanmasının engellendiğini, akdin belirli süresinden önce sona erdirildiğini, BK"nın 325.maddesine göre müvekkilinin sözleşmeye göre yapması gereken 252 adet kolon ve duvar üretimi tamamlanmadan işveren işi kabulde temerrüt ettiğinden yaptırılmayan kısma ilişkin ücretinin ödenmesi gerektiğini, ayrıca davacının yapmış olduğu tonu 85 TL"den 145 ton için karşıılığı 12.325,00-TL ücretinin ödenmediğini, diğer taraftan sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinin ücretinden servis ve yemek ücretlerinin de kesildiğini, ücretsiz yol ve yemek yardımından yararlandırılmadığını öne sürerek, şimdilik 6.000,00-TL ücret alacağı, 1.000,00-TL işveren temerrüdü nedeniyle davacıya yaptırılmayan kısma ilişkin ücreti ile 500,00-TL kesilen yemek ve yol ücreti alacaklarının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı şirket arasında 02.08.2010 iş sözleşmesi imzalandığı, davalı ile aralarında hukukî ve kişisel bağımlılık ve dolayısıyla işçi işveren ilişkisi bulunduğu, bu nedenlerle uyuşmazlığın hizmet ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında iş akdinden kaynaklanan davanın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.