23. Hukuk Dairesi 2011/3810 E. , 2012/1777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı hakkında aidat borcundan dolayı yapmış oldukları icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı istifa etmiş olsa da istifa tarihine kadar olan aidat borçlarından sorumlu olduğu gibi, istifa tarihinden sonrada davacı kooperatifin davalıya ait taşınmazın içinde bulunduğu siteye yaptığı hizmetlerin davalının taşınmazına değer kazandırması, davalı ortak olmasa da yapılan hizmetlerden dolayı fayda elde etmiş olması nedeniyle, bu faydanın maliyetine katlanmak zorunda olup davalının bu hizmetlerden faydalandığı halde ödeme yapmamasının Medeni Kanun"un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davanın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.160,00 TL asıl alacak, 5.220,00 TL gecikme cezası toplamı üzerinden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira takip dosyasında 30.01.2009 tarihinden 30.03.2010 tarihine kadar 260,00 TL, 300,00 TL, 200,00 TL bedelli aidatlarla ilgili takip yapıldığı halde, bilirkişi raporunda da aynı aidatlar esas alınmış olmakla birlikte, bu aidatların hangi genel kurul kararlarına dayandığı açıklanmadığı gibi, dosyada mevcut 21.03.1999 tarihli genel kurul kararında ise aidat miktarlarının çok daha düşük olarak gösterildiği, şayet dayanak yapılan genel kurul kararı bu ise aradaki farkın neden kaynaklandığının tereddüte yer vermeyecek şekilde dayanakları da gösterilerek açıklanması ayrıca, aidatların genel gider aidatı mı yoksa normal aidat mı olduğu hususu da açıklattırılıp, istifadan sonraki dönem için sadece genel gider aidatından sorumlu olunabileceği de gözetilerek, alınacak rapor sonucu oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.