20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9489 Karar No: 2016/11364 Karar Tarihi: 28.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9489 Esas 2016/11364 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9489 E. , 2016/11364 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... Kadastro ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu tapusuz taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkindir. ... Kadastro Mahkemesince, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmalar ile kadastro haritalarının yeniden düzenlendiği, mülkiyete ilişkin tespit yapılmadığı ve kadastro tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmasına itiraz olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı 16/03/2015 havale tarihli dava dilekçesinde; .... ili, ... ilçesi, ... mahallesi kadastro çalışma alanı sınırları içinde bulunan taşınmaz malların 3402 sayılı Kanunun 22/A bendi hükümlerine göre yapılan uygulamalarda eski 157 ada 1 parsel (yeni 225 ada 1 parsel), eski 158 ada 46 parsel (yeni 223 ada 30 parsel), eski 152 ada 27 parsel (yeni 224 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların eksik ölçüldüğünü, kadastro birimine yaptığı itirazda eksikliğin düzeltilmediğini, itirazının reddedildiği iddiasıyla yapılan kadastro uygulaması ölçümlerinde Geçgeç çayı sınırında bulunan parsellerinin çayda akan sel sularınca aşınmasına yol açarak arazi kaybının oluşmasına neden olduğunu, bu nedenlerle gerçek sınırlarının tespit edilerek adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının ... Kadastro Mahkemesindeki keşif sırasındaki beyanıda dikkate alındığında; uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınamaz. 6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.