17. Hukuk Dairesi 2015/777 E. , 2017/8053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından dava dışı ..."un 26/04/2012-2013 vade tarihleri arasında Sağlık Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı bulunduğunu, 16/11/2012 tarihinde ... mevkiinde yol kenarında bulunan dere yatağına düşmek suretiyle yaralandığını, yaralanma neticesinde sol leğen kemiğinde kırıkların meydana geldiğini, tedavi giderlerine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından 05/03/2013 tarihinde 34.276,36 TL tedavi gideri ödendiğini, bu nedenle TTK"nun 1481. Maddesi gereğince müvekkili şirketin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına kanunen halef olduğunu, davalı Belediyeye müracaat edilmesine rağmen ödeme yapılamayacağının bildirildiğini belirterek 34.276.36 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine talep etmiştir.
Davalı vekili, husumetten ve esastan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile, 34.276,36 TL"nin 05/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sağlık sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, sigortalı ..."un derenin ıslahından sorumlu olan davalının kusuru nedeniyle dereye düşmesiyle meydana gelen kazada dava dışı sigortalının yaralandığını, sigortalıya ödemede bulunduklarını, ödediklerinin rücuen tahsili için ... aleyhine dava açılmış olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak belediye aleyhine açılan bu davada HMK 114 1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.