(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/2085 E. , 2020/1165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekillince istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı temlik alan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı borçlu ... Gıda ve Tekel Ürünleri Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacının imzası bulunmadığını, kefilliğinin de olmadığını, Samsun 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/5517 esas sayılı dosyasında davacının muaccel bir borcunun da bulunmaması dikkate alınarak davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı banka müşterisi ... Gıda ve Tekel Ürünleri Tic. Ltd. Şti. bankanın ... Şubesi"nde imzalanmış olan iki adet ticari vasıflı genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesine davacının 25.09.2008 tarihli 150.000,00 TL kefaleti uyarınca sorumlu olduğunu, hakkında icra takibi yapıldığını, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre dava dışı asıl borçlu ... Gıda ve Tekel Ürünleri Ltd. Şti ile temlik eden davalı... Bankası A.Ş."nin ... şubesi arasında 25.09.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının işbu sözleşmeyi 150.000,00 TL limitle kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca dava dışı asıl borçlu ile temlik eden bankanın ... şubesi arasında 14.04.2014 tarihli başka bir genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, takip konusu kredilerin 14.04.2014 tarihli ikinci sözleşmeye istinaden kullandırıldığı, davacının kredilerin dayanağı olan ikinci sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, her ne kadar davacının imzasını içeren ilk sözleşmede "kefilin, müşterinin bu sözleşme veya başka sözleşme ile bankanın herhangi bir şubesinden borçlanacağı tutarlardan sorumlu olacağına" dair hüküm bulunmakta ise de bu hükmün kefili, imzası bulunmayan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerden sorumlu tutacak şekilde yorumlanamayacağı, ayrıca 14.04.2014 tarihli sözleşmede bulunan "iş bu sözleşmenin 25/09/2008 tarihli sözleşmenin ayrılmaz bir cüz"ü olduğuna" dair hükmün de bu sözleşmede imzası bulunmayan kefili bağlamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne davacının Samsun 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/5517 esas sayılı dosyasındaki takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti karar verilmiştir, davalı harçlardan sorumlu tutulmuş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre icra takibine konu kredinin 14.04.2014 tarihli kredi sözleşmesinden dolayı kullandırıldığı, bu durumda temlik eden bankanın 14.04.2014 tarihli kredi sözleşmesine 25.09.2008 tarihli kredi sözleşmesinin eki niteliğinde hüküm koymasının imzası bulunmayan davacının sorumluluğunu değiştirmeyeceği, bu nedenle mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı taraf harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davalı temlik alan vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Temlik alan davalı ...Ş. yargı harçlarından muaf değildir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Varlık Yönetim Şirketi başlıklı 143. maddesinin 5. fıkrası (sonradan araya eklenen 2. fıkra gereğince 6. fıkrası)’nın ilgili kısmı şöyledir:
“… varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39 uncu maddesi hükmünden istisnadır.”
Madde metninden anlaşılacağı gibi, kanun; varlık yönetim şirketlerinin kendi yaptıkları işlemler ve kendi düzenledikleri kâğıtlar ve kuruluş işlemleri yönünden, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl için bazı istisnalar getirmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu çeşitli iş ve işlemlerden harç alınmasını öngörmekte olup, bu madde ile getirilen istisna yargı harçlarını kapsamamaktadır. Zira yargı harçları varlık yönetim şirketlerinin açtıkları davalar nedeniyle yargı mercileri tarafından alınmaktadır.
Bu itibarla Dairemizce varlık yönetim şirketlerinin açtıkları davalar nedeniyle her hangi bir yargı harcı istisnalarını bulunmadığı kabul edilmekte olup içtihatlarımız da bu doğrultudadır.
Dairemizle diğer bir kısım Daire arasında maddedeki istisnanın kapsamı hakkında görüş aykırılığı var ise de maddedeki istisnaların süre ile sınırlı olduğu hususunda görüş birliği vardır. Mevcut varlık yönetim yönetimleri bakımından bu istisna süresi çoktangeçmiştir.
Somut olayda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilirken temlik alan - davalı taraf harçtan sorumlu tutulmuştur.
Temlik alan - davalı taraf istinaf mahkemesine başvururken harçtan muaf olduğu iddiası ile istinaf kanun yoluna başvurma harçlarını yatırmamıştır.
İstinaf mahkemesince harçtan muaf olmayan temlik alan - davalıdan istinaf kanun yoluna başvurma harçları alınmadan yargılamaya devam olunması doğru olmadığı gibi istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verildiği halde yine davalının harçtan muaf olduğundan bahisle karar harcı alınmaması da doğru değildir.
Bu itibarla öncelikle istinaf kanun yoluna başvurma harcının tamamlatılması ve yargılamanın buna göre yürütülmesi için istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nederlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı temlik alana iadesine, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.