Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7183 Esas 2020/7438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7183
Karar No: 2020/7438
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7183 Esas 2020/7438 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/7183 E.  ,  2020/7438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, davalı komşu parsel malikinin davacıya ait 116 ada 25 parselde kayıtlı taşınmaza haksız müdahalesi sebebiyle müdahalesinin önlenmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için 3000 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, komşu parseli davacının ağabeyinden satın aldığını, satın aldığı yeri kullandığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,davaya konu taşınmaza davalının müdahalesinin ve müdahale edilen kısımda davalının hak iddia ettiğinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çapa bağlı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmaza ilişkin, somut olayın özelliği gereği, yemin delili üzerinde durulması gerekmektedir. Yemin; bir tarafın mahkeme önünde belirli bir vakıanın doğruluğu konusunda yasanın öngördüğü şekilde yaptığı beyandır. İspat yükü altında bulunan taraf delil listesinde bulunması koşuluyla uyuşmazlığı çözüme bağlayıcı bir vakıa hakkında hasmına yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, son çare olarak başvurulan bir delildir. Başka bir deyişle, yemin deliline başvurabilmek için öncelikle yemin önerisinde bulunanın ileri sürdüğü diğer delillerin incelenmesi ve bunların yeterli olmadığının anlaşılması gerekir.
    O halde, mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda bahsi geçen ilkeler ışığında, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı gözetildiğinde, öncelikle davacı tarafa yemin teklif hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması (HMK mad. 227), yemin teklif edildiği ve davalı taraf da bu teklifi kabul ettiği takdirde HMK"nin 228. vd. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak yeminli beyanının alınması, yeminin şartlı olup-olmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre dava konusu parsel yönünden, davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.