Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9800 Esas 2017/8052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9800
Karar No: 2017/8052
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9800 Esas 2017/8052 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/9800 E.  ,  2017/8052 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalı ...’nın murisinin sürücü olduğu araç içinde bulunan davacıların desteğinin meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek davacılar için toplamda 80.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, alacağın muaccel olmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararı da verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dava dilekçesine ekli belgelerden, davacıların desteği yolcunun davalı sevk ve idaresindeki aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu desteğin öldüğü anlaşılmaktadır.
    Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgelerde nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek) ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257.madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve
    alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ara kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.