14. Hukuk Dairesi 2014/12245 E. , 2015/5772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2012 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 22.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı vekili, davalı ... Köyü (Eski adıyla ... Köyü) hudutları içerisinde ... Mevkiinde 3 adet memba suyu kaynağı bulunduğunu, batıda ve ortada bulunan kaynağı devamlı içme suyu ve sulama suyu olarak Davalı Köyün kullandığı, ortadaki kaynak ile doğudaki kaynağın sularını ise birlikte kullandığını, davalı köy tarafından ortadaki ve batıdaki kaynağın suyunun yer altından borular döşenerek batıdaki kaynağa haksız olarak aktarıldığını belirterek ... (...) su kaynağından çıkan ve tarafların 48"er saat münavebeli kullandığı sulama suyuna davalı Köy Tüzel Kişiliği tarafından yapılan müdahalenin menine, kaçak döşenen boruların kal"ine, kaynaktan değirmene kadar olan kapalı büz su kanalına vaki ağaçların köklerinin yaptığı müdahalenin men"i ile bu kanalın temizlenip pik-demir veya plastik boru döşenerek su yolunun amaca uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu su kaynağının davalı köyün sınırları içinde kaldığını ve özel mülkiyete tabi araziden çıktığını, davacıların dava konusu su üzerinde kadim bir hakkı olmadığını, dava konusu su hakkında 7478 sayılı Köy içme Suları Hakkındaki kanunun 11. maddesi uyarınca, davalı Kartalpınar Köyü yararına 17.05.1968 tarihli tahsis kararı mevcut olduğunu ve tahsis kararının idari nitelikte olduğunu, iptal edilmedikçe adli yargıda davaya bakılıp sonuçlandırılamayacağını savunmuştur.
Mahkemece idari işlem netiliğindeki tahsis kararı mevcut olduğu, anılan tahsis kararının idari yoldan iptali sağlanmadıkça tahsis kararı gereğince davanın adli yargıda görülmesinin hukuken olanaksız olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir.
Yargı yetkisinin ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiş yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar vereceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut değildir.
Somut olayda, tahsis kararına konu üç ayrı kaynak olarak çıkan Başgöz Memba suyunun ... İl ... ...14.11.2013 tarihli 7950 sayılı yazıları ile Kartalpınar (Yukarı Sülemiş) köyüne içmesuyu amaçlı tashihine ilişkin kararın bulunduğu anlaşılmıştır. 17.05.1968 tarihli tahsis kararında 50 lt/sn kaynak suyundan 1 lt/sn kaynak suyunun davalı köye tahsis edilmiş olduğu, bunun dışında kalan kaynak suyunun tahsise konu edilmediği anlaşıldığından uyuşmazlığın bu kısmı yönünden adli yargının görevli olduğu gözetilmeksizin idari yargının görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.