17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/16076 Karar No: 2016/6598 Karar Tarihi: 02.05.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16076 Esas 2016/6598 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık suçuyla suçlanan sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının temyiz edilmesi üzerine inceleme yapmıştır. Mahkeme kararında, sanığın suçu kabul etmemesi, suçun işlenme anı hakkında şikayetçi ve tanığın bilgilerinin bulunmaması, maddi delillere ulaşılamaması ve diğer delillerin yetersizliği nedeniyle, sanığın suçsuzluğu hakkındaki iddialarının kanıtlanamadığına karar vermiştir. Ancak, kararın diğer bölümlerinde müşteki ve tanık ifadelerindeki çelişkilerin giderilmediği, zararın miktarının belirlenmediği, suçun işlendiği zaman dilimi hakkında yeterli açıklama yapılmadığı ve sanığın hak yoksunlukları konusunda eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
17. Ceza Dairesi 2015/16076 E. , 2016/6598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığın aşamalarda üzerine atılı suçu kabul etmemesi, hırsızlık suçunun işlenme anına dair olayın müştekisi ve tanığın görgüye dair bilgilerinin bulunmaması, parmak izi veya kamera görüntüsü gibi maddi delile ulaşılamaması, müşteki ile tanığın aşamalardaki çelişkili beyanları ve üzerine atılı suçu işlediğine dair başkaca da bir delilin olmadığının anlaşılması karşısında; savunmasının aksini ispat edecek şekilde yüklenen suçtan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a-Müşteki ile müştekinin annesinin çalınan paranın miktarına ilişkin hazırlıktaki ifadeleri ve duruşmadaki beyanları arasında çelişki bulunması nedeniyle zararın tam olarak ne kadar olduğunun belirlenememesi ve müştekiye sanığın babası tarafından kısmi iade sağlandığının anlaşılması karşısında, ifadeler arasındaki çelişkilerin giderilip zararın miktarının belirlenmesi ve kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı müştekiden sorulup sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/2 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin belirlenecek duruma göre uygulanması gerekirken bu hususlar araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, b-Suç saatine ilişikin olarak dosyada çelişkili ifadelerin yer almasına karşın suçun TCK"nın 6/1-e maddesinde tanımlanan gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan sanık hakkında TCK"nın 143/1. maddesiyle uygulama yapılması, c-5237 sayılı TCK"nın 143/1 maddesinin aynı sayılı Yasa"nın 168/2 maddesinden önce uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, d-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"da yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.