Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/10742 Esas 2018/6697 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10742
Karar No: 2018/6697
Karar Tarihi: 15.10.2018

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/10742 Esas 2018/6697 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/10742 E.  ,  2018/6697 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Katılan ...’e ait olan ve boş bir şekilde çalınması nedeni ile ödemeden men talimatı verilen, suça konu çekin, sanığın yetkili olduğu şirket adına 80.000 TL bedelli olarak keşide edilmiş şekilde, sanık tarafından kiralanan taş ocağının kira bedeli olarak cirolanmış şekilde diğer katılan ...’a verildiği, daha sonra ise çekin çalıntı çek olduğunun anlaşıldığı, bu surette sanığın hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik, çeki aldığını iddia ettiği kişinin tespitine yarar her hangi bir bilgi içermeyen soyut savunması, katılan ve tanık beyanları, kriminal rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş olup, suça konu çekin sanık ve katılan ... arasındaki 08/12/2010 tarihli taş ocağının kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesine istinaden verilmiş olması, söz konusu kira sözleşmesinde de kira bedelinin her ay peşin olarak, nakit veya çek şeklinde verileceğinin belirtilmiş olması karşısında tebliğnamede önceden ... borca ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından infazda tereddüt oluşturacak şekilde, doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınmak ve bu miktar üzerinden indirim yapılmak suretiyle, fazla adli para cezası tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümden çıkartılarak yerine, “sanığın elde etmeye çalıştığı menfaat dikkate alınarak, sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f, son maddesi gereğince "8.000 gün" adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 6666 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 133.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.