7. Ceza Dairesi 2015/20531 E. , 2017/7426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesinde yer alan "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" hükmüne aykırı olarak, sanık hakkında erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunduğu halde TCK.nun 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
Hüküm fıkrasına "24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine," ifadesinin eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/10/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
5015 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık savunmanı tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun düzelterek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Sanık ... aşamalardaki savunmalarında özetle, suça konu tank içindeki motorinin bulunduğu .... isimli süt fabrikasının ortağı olduğunu, suça konu motorini 2002 ve öncesi yıllarda....."da ucuz olması nedeniyle satın aldığını, o yıllarda valilik izni ile ...."dan akaryakıt getirmenin serbest olduğunu, motorini süt fabrikasındaki kazanlarda kullandıklarını, daha sonra kömüre geçince motorini kullanmadıklarını, tankta ele geçen 1.740 litre motorinin o tarihten kaldığını, araçlarında kullanmadıklarını söylemiştir.
Dosyada bulunan 27.07.2008 tarih ve 10101 nolu TÜBİTAK MAM raporuna göre, ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu, motorin numunesinin teknik düzenleme yer alan özelliklere uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 04/04/2006 tarih, 2006/3-35 E, 2006/97 K.sayılı ilamı ile buna benzer birçok ilamında da "... Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorikte olsa hiç bir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir ihtimale değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır."
Her ne kadar suça konu motorinin ele geçirildiği tarihte motorin içerisinde ulusal marker bulunmak zorunda ise de, sanığın aksi ispat edilemeyen savunmasında suça konu motorini 2002 ve önceki tarihte aldığını söylemesi karşısında, 2002 yılında motorin içerisinde marker zorunluluğunun olmaması, ayrıca 2002 yılı ve öncesinde sınır illerinde Valilik izni ile 2.000 litreye kadar yurtdışından akaryakıt getirmenin serbest olması, ele geçen motorinin TÜBİTAK MAM raporuna göre standartlara uygun olması ve dosyada başkaca delilin bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın müsnet suçtan cezalandırılması için savunmasının aksine somut, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi ile şüpheden sanık yararlanır ilkesi nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekçesiyle kurulan hükmün bozulması yerine, yerel mahkemenin usul ve yasaya uygun olmayan kararının düzeltilerek onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 10.10.2017