13. Hukuk Dairesi 2016/7142 E. , 2019/6174 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket ile arasında 30.06.2005 tarihinde daire satışı konusunda gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, satış bedelinin tamamını alan şirketin söz konusu dairenin satışına ferağ vermediğini, ödenen bedelin de iade edilmediğini, diğer davalının ise aracılık ederek dolandırılmasına neden olduğunu, davalı şirketin taahhüt ettiği tarihte daireyi teslim etmediği ve istenilen vasıfta da daireyi yapmadığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 1.200,00 TL eksik iş imalat bedeli alacağının belirlendiğini, davalı şirket tarafından 30.06.2005"te daire teslim edilmediğinden kira kaybına sebebiyet verdiğini,satış sözleşmesi tutanağında taraflardan birinin sözleşmeden cayması halinde 1.000 USD cezai şart ödeyeceğinin belirlendiğini tüm bu nedenlerle tapu iptali ile adına tesciline,1.200,00 TL eksik iş bedelinin 30.06.2005 tarihinden itibaren, 1.000 USD karşılığı 1.250,00 TL cayma tazminatının 30.06.2005 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte, şimdilik 1.000,00 TL kira bedelinin her kira için ait olduğu aydan başlamak üzere yasal faiziyle birlikte, tapu iptal ve tescil talebinin reddi halinde 10.000,00 TL"nin 24.12.2004 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş,ıslahla tapu iptal ve tescil talebi reddedildiği takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 70.000,00 TL’nin 24.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, 16.903,00 TL kira bedelinin her kira için ait olduğu aydan başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, davalı .... Şti. hakkındaki davanın ise ispatlanamadığından reddine, davanın davalı ... Uzuner (Hacıhasanoğlu) yönünden kısmen kabulü ile 70.000,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalından alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı .... Şti, yüklenici sıfatı ile konut yapıp satan satıcı olup, davacı da bu satıcıdan konut satın alan tüketici vasfındadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece,görev yönünden davanın reddi ile dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan 869,00 TL harcın istek halinde davacıya, 27,70 TL harcın davalı ..."na iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.