Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26742 Esas 2013/7725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/26742
Karar No: 2013/7725
Karar Tarihi: 10.04.2013

Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26742 Esas 2013/7725 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2011/26742 E.  ,  2013/7725 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2009/88355
    MAHKEMESİ : Erzincan 1. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/10/2008
    NUMARASI : 2008/312 (E) ve 2008/626 (K)
    SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
    Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCY.nın 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, hükmün gerekçe kısmında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlarında ön görülen cezanın "1 yıl" olarak ifade edildiği, bu durumda seçimlik cezadan bahsedilemeyeceği ve temel cezanın hapis cezası olduğu” şeklinde gerekçe gösterilmesi,
    2- Suç için, yasada, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza (hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez (Yeni TCY.nın 50/2. maddesi). Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, önlemlere çevrilebilir.
    TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında, hapis cezası ile adli para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Mahkemece hapis cezasına hükmedilmesine karşın, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasanın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
    3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda yakınanın tazminat talebinde bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı ve adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetlerin 4616 sayılı Yasaya ilişkin olduğu ve engel teşkil etmediği anlaşılan sanık hakkında, 5271 Sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “sanığın olayla ilgili olarak katılanın zararını karşılamadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.