Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21971 Esas 2016/1300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21971
Karar No: 2016/1300
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21971 Esas 2016/1300 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/21971 E.  ,  2016/1300 K.

    "İçtihat Metni"


    ... adına Av. ... ile 1-... Başkanlığı adına Av. ... 2-... adına Av. ... 3-... arasındaki dava hakkında ... İş Mahkemesinden verilen 16.09.2015 günlü ve 2013/207 E -2015/420 K sayılı hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    1-Vekil ile takip edilen davalarda vekaletnamenin ibrazını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 76., vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması halini düzenleyen HMK’nun 77. ve dava şartlarını düzenleyen HMK’nun 114/f maddeleri uyarınca usûlüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosya içerisinde bulunması zorunludur. Av. ..."nın sunduğu temyiz dilekçesinde her iki davalı adına yer verilmekle, her iki davalı adına kararın temyiz edildiği anlaşılmakta ise de, davalı .... yönünden adı geçen avukat adına düzenlenmiş vekaletname veya yetki belgesine dosya içinde rastlanmamıştır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77. maddesi gereğince; Av. ..."ya davalı .... vekili olduğuna ilişkin vekaletname ibrazı için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilip, vekaletname sunmaması halinde, anılan davalıya kararın tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    2-Vekaletname sunulması halinde ise; Temyiz tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
    Yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Davalılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulurken, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan her iki davalı adına temyiz talebinde bulunulduğu; ancak her bir davalı adına ayrı ayrı başvuru ve maktu temyiz harcı yerine tek harcın yatırıldığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca da,
    (a)Hukuk Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
    (b)Davalılar adına ayrı ayrı temyiz harcının yatırılmaması halinde yatırılan temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür, harç tamamlanmak üzere işletildikten sonra, bu süreçte şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra gön derilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.