Esas No: 2021/2738
Karar No: 2022/364
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2738 Esas 2022/364 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyizde incelenmesiyle ilgili olarak, asıl dava ve birleşen dava nedeniyle yapılan yargılamalardan sonra taraflar arasında anlaşılan sözleşme kapsamını aşacak şekilde davacı tarafın telif hakkına uygun olmayan şekilde baskılar yapan davalı şirketin tazminat ödemesine karar verilmiştir. Asıl davanın husumet itirazının yerinde olduğunun belirlenmesi sonucunda davacının talepleri reddedilirken, birleşen dava kısmen kabul edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri arasında FSEK 14. madde, Borçlar Hukuku ve HMK 177/1 maddesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ'NİN
2014/135 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.12.2015 tarih ve 2013/176 E. - 2015/229 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “Su Üzerine Yazı Yazmak” isimli kitabın Türkiye’de yayımlanması için İnsan Yayınları-İnsan Kitap Pazarlama ile 1994’de anlaşıldığını aralarında yazılı sözleşme olmadığını 05.09.2006 tarihinde 3 yıllık sözleşme imzalandığını, çoğaltma ve yayın hakkının davalıya verildiğini ancak baskı sayısının sözleşmede yer almadığını, sözleşmenin bitimine yakın 2009 yılında davalının 11000 adet bandrol aldığını, davalının kitapları satış noktasında bulundurmayıp talep halinde üst kattan getirip sattığını ve kitaplara ait olmayan başka fişler verildiğini, sözleşme bitmesine rağmen davalının kitap satışına devam ettiğini ve telif ücreti ödemediğini, davacının FSEK’ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini, dava açılmadan önce davalıya ihtarname çekildiğini ancak cevapsız bırakıldığını, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirerek davacının rızası dışında basılmış tüm kitap nüshalarının toplatılmasına, kitapların davacı rızası dışında umuma arzı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve mali hak ihlali nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL manevi zararın davalıdan tahsiline, davalının hukuka aykırı eylemi ile kazandığı kazancın davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir sözleşme, dolayısıyla sözleşmeye de aykırılık olmadığından davanın husumetten reddini istemiştir.
Davacı vekil asıl davadaki dava sebeplerini ileri sürerek birleşen davada davalı ... Yayınları Yayın Dağıtım ve Pazarlama Tic. A.Ş.’den davacının rızası dışında basılmış tüm kitap nüshalarının toplatılmasına, kitapların davacı rızası dışında umuma arz nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve mali hak ihlali nedeniyle 50.000,00 TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada, davacı ile davalı arasında 1994 yılında şifahi sözleşme yapıldığını, 2006 yılında yazılı sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeye uygun davrandığını, tecavüzün ref’i talebinin şartlarının oluşmadığını en son 2009 yılında basımı yapılan kitapların dava tarihinden önce tükendiğini, davalıya gönderilmiş bir ihtarname olmadığını, davacının telif ücretlerinin ödendiğini, aksi bir iddia varsa bunun alacak davası olarak ileri sürülebileceğini, davacının davalının kusurundan kaynaklanan herhangi bir manevi zararının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada davalı ....'ye husumet yöneltilmiş ise de, taraflar arasındaki "Contract" başlıklı 5 Eylül 2006 tarihli sözleşmenin diğer tarafının birleşen davadaki davalı ... Yayınları Yayın Dağıtım ve Pazarlama Ticaret A.Ş. olduğu, her iki şirket aynı gruba ait ve aralarında organik bağ bulunan şirketler olmakla birlikte dava konusu kitabın baskı ve dağıtımını yapan şirketin asıl davadaki şirket olmayıp birleşen davadaki şirket olduğu ve her ikisinin farklı tüzel kişiliklerinin bulunduğu, asıl davada davalının husumet itirazının yerinde olduğu, dava konusu “Su Üstüne Yazı Yazmak” adlı eserin sahibinin davacı olduğu, davalının taraflar arasındaki sözleşme kapsamını aşacak şekilde gerek sözleşme sona ermeden, gerekse sözleşme sona erdikten sonra baskı ve satış yaptığı dolayısıyla dava konusu izinsiz baskılar nedeniyle davacıya daha önce yapılan 2.465,30 TL tutarındaki ödeme mahsup edildikten sonra davacının davalıdan 17.671,00 TL telif alacağının bulunduğu, her ne kadar davacı 22/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 17.376,76 TL'ye yükseltmiş ise de, HMK 177/1 maddesi gereği tahkikat bitirildikten sonra ıslah yapılamayacağı, 8 Ekim 2015 ve 24 Kasım 2015 tarihli duruşmalarda, celse arasında inceleme yapılarak tahkikatın bitirilebileceği ve bir sonraki oturumun sözlü yargılama oturum günü olarak belirlenebileceği konusunda tarafların uyarıldığı, tahkikatın 10/12/2015 tarihinde bitirildiği, ıslah dilekçesinin ise 22/12/2015 tarihinde verildiğinden ıslah yapılmamış sayıldığı ve taleple bağlı kalındığı, davalının izinsiz baskılarının birer izinsiz umuma arz niteliğinde olduğu ayrıca davalının eyleminin Borçlar Hukuku anlamında haksız fiil oluşturduğu, davalının gerek FSEK 14. madde gereği gerekse genel hükümlere göre manevi tazminat talep edebileceği, davacının bir akademisyen, davalının ise yayıncılık sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğu gözetilerek ve ihlalin süresi, boyutu, niteliği dikkate alınarak 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle, asıl davanın husumet yönünden reddine, birleşen davanın taleple bağlı kalınarak ve kısmen kabulüne, “Su Üzerine Yazı Yazmak” adlı kitabın davalı tarafça sözleşme harici baskı ve satışı nedeniyle takdiren ve taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi ve takdiren 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya, davalı vekilinin ise birleşen dava yönelik tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin birleşen davaya yönelik aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı yanca asıl bilirkişi raporuna yönelik ciddi itirazlarda bulunulmuş, bu nedenle alınan ek raporda özellikle stok farkları bakımından bilirkişilerce yapılan açıklamaların davacı yanın itirazını karşılamaktan uzak olmasına karşın raporun bu hali ile hükme esas alınması yerinde olmamıştır. Mahkemece, makul fire hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak tazminat hesabının bu çerçevede yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Öte yandan, yapılan yargılama ile ilgili olarak tahkikatın bittiğine, sözlü yargılamaya geçildiğine dair celse arasında karar verilmesi 6100 sayılı HMK’nın 184. ve 186. maddelerine aykırı olup buna göre de davacının ıslah talebinin tahkikatın sona ermesinden sonra dile getirildiğinden bahisle reddedilmesi de doğru olmayıp hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle asıl davaya ilişkin hükmün ONANMASINA, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosya bakımından davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosya bakımından davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davaya ilişkin hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden birleşen davada davalıya iadesine, istek halinde aşağıda yazılı 33,00 TL harcın temyiz eden asıl davaya yönelik- asıl davada davacıya iadesine,18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.