10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/23999 Karar No: 2016/1295 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/23999 Esas 2016/1295 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/23999 E. , 2016/1295 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyduktan sonra ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294–301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Eldeki davada da, mahkemece hükmün gerekçesinde davaya konu ödeme emirleri bakımından 2011/32591 sayılı ödeme emrinde 2003/9 ay ile 2004/6 ay arasındaki dönemler bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gibi kabul edilen dönem ve tutarlar bakımından da hesap hatası yapıldığının belirgin olduğu anlaşılmakta olup, buna göre maddi hata ile hükmün infazında tereddüt ve çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de 6183 sayılı Kanunun 58’nci maddesinin beşinci fıkrasında “itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” Hükmüne aykırı şekilde mahkemece; ödeme emrinin iptali istemli davanın Kısmen kabulüne karar verilirken, davalı vekilinin süresinde ve yöntemince ileri sürülen istemine rağmen, reddedilen tutar üzerinden 6183 sayılı Yasa"nın 58. maddesi uyarınca davacı aleyhine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.