(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/37898 E. , 2021/7207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan;
TCK’nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nın suç tarihinde suçtan zarar gören ..."tan mayo aldığı ve karşılığında katılanın yetkilisi olduğu ... Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd. Şti"ne ait 10.11.2005 keşide tarihli, 32.400 TL bedelli suça konu çeki verdiği, ancak bu çekin 23.08.2005 tarihinde ... Ltd. Şti"ne ait iş yerinden çalındığı ve çek üzerindeki keşideci imzasının şirket yetkililerine ait olmadığı, sahte imza atıldığı ve bu nedenle suçtan zarar gören Mübeccel"e ödeme yapılmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda; çekin arka yüzündeki 1. ciranta imza ve yazısının sanığın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 10/11/2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, suçtan zarar gören beyanı, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; suça konu çekin katılanın yetkilisi olduğu ... Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Ltd. Şti"nden boş olarak çalınması, bilirkişi raporları ve sanığın kabulü ile çekteki birinci ciranta imzasının sanığa ait olduğu, sanığın savunmalarına göre ..."tan aldığı tekstil ürünlerini komisyon karşılığı ... isimli şahsa sattığına ve ..."ten aldığı çeki de Mübeccel"e verdiğine dair fatura ve irsaliye gibi herhangi bir belge ibraz edememesi, sanığın savunmalarında adı geçen ... isimli kişinin açık kimlik ve adresini bildiremediği veya hazır etmediği için tanık sıfatıyla dinlenemediği böylelikle de sanığın savunmalarının doğruluğunu ispatlayamamış olması, yine ... isimli bu şahsın suça konu çekte ciranta sıfatıyla imzasının bulunmaması, dolayısıyla çek zincirinde ilk ciranta olan sanığın, ... isimli kişiyle arasındaki hukuki ilişkiyi ve çalıntı çeki hangi haklı ve hukuki sebeple elinde bulundurduğunu izah ve ispat ederek ceza sorumluluğunu ortadan kaldıramamış olması, bozma ilamı sonrası tüm aramalara rağmen kendisine bir türlü ulaşılmayan ..."un bozma öncesi 01/04/2010 tarihinde tanık sıfatıyla alınan beyanındaki samimi anlatımları nazara alındığında, sanığın ne şekilde ele geçirildiği tespit edilemeyen çalıntı çeki cirolayarak ya da sahte olduğunu bilerek düzenlenmiş çeki kullanmak suretiyle kendisine yarar sağladığı ve üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluştuğu, eylemin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin; sanığın suçsuz olduğuna, eksik incelemeye, suçun sübut bulmadığına, mahkumiyet kararının bozulmasına, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanmasına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.