Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2329
Karar No: 2021/1151
Karar Tarihi: 05.10.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2329 Esas 2021/1151 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2329 E.  ,  2021/1151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Gebze 2. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunun usule ilişkin bozma kararından sonra mahkemece verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    4. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la değişikliği öncesi hâliyle 438. maddesinin 2. fıkrası gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davalı vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    5. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.12.1997 - 03.11.2006 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin net 2.262,86TL olduğunu, iş sözleşmesinin haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    6. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2006 yılı Mart ayı sonunda envanter kayıtlarının incelenmesi ile stoklarda önemli miktarda açık olduğunun anlaşılması üzerine yapılan denetim sonucunda hammadde kayıplarının fire dışında başka nedenlere bağlı olduğu belirlendiğinden bir kısım önlemler alındığını, bu önlemler nedeni ile bir süre hammadde açığı oluşmadığını, ancak Ağustos ayında tekrar 18 ton hammadde açığı tespit edildiğini, bu nedenle satış ve pazarlama müdürü..."nın iş sözleşmesinin haklı feshedildiğini, bu olaydan kısa bir süre sonra yapılan ihbar üzerine sayım yapıldığını ve fabrikadan izinsiz hammadde çıkarıldığının, 5,7 tonluk eksik hammadde olduğunun tespit edildiğini, davacının haberi olmadan söz konusu hırsızlık olayının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    7. Gebze 2. İş Mahkemesinin 01.04.2010 tarihli ve 2007/502 E., 2010/174 K. sayılı kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 01.12.1997-03.11.2006 tarihleri arasında pazarlama müdürü olarak çalıştığı, Senapa isimli şirketin ekonomik sıkıntıları nedeniyle Stampa isimli şirketle 2003 yılında birleştiği, dava dışı Ahmet Vecdet Çorapçı’nın da genel müdür olarak görevlendirildiği, tanık..."nın “..o dönemde Vecdet Çorapçı yönetim kurulu başkan yardımcısıydı, malzeme Vedat Çorapçı"nın bilgisi dahilinde emaneten gönderildi” şeklindeki beyanından davacının yönetim kurulu başkan yardımcısının talimatlarını yerine getirdiğinin anlaşıldığı, davacı hakkındaki iddialarla ilgili olarak Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz üzerine Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verildiği, yine bilirkişi raporuna göre düzenli tutulmayan kayıtlar ve açıkta bırakılan hammadde kayıpları için davacının sorumlu tutulamayacağı, davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
    Özel Daire Bozma Kararı:
    8. Gebze 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    9. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18.12.2012 tarihli ve 2010/31959 E., 2012/43060 K. sayılı kararı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “…2-Davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
    Mahkemece davacı hakkındaki şikayet üzerine C. savcılığı tarafından verilen ve itiraz üzerine kesinleşen KYOK kararı, hammadde açığının çeşitli aşamalarda gerçekleşen fire nedeni ile oluşabileceğine ilişkin heyet raporu ve tanık beyanlarına göre iş akdinin feshinin haksız olduğu kabul edilmiş ise de, davalı yanın iş akdinin haklı nedenle feshine ilişkin delil olarak dayandığı dosya içine celbedilen davacıya ait banka kayıtlarının bazılarında davacı adına açılmış hesaba... isimli şirket ortağı ve eski yöneticisi olan şahıs tarafından çeşitli zamanlarda para yatırıldığı görülmektedir.
    Davacı vekili banka hesap hareketlerine ilişkin açıklamalarda bulunmuş, davacı ile...’nın çok eski arkadaş olduklarını, Enis"in ortak fon hesabında kullanılmak üzere bu paraları davacının banka hesabına gönderdiğini beyan etmiş ise de, davacı adına olan Gebze Organize Sanayi Şubesindeki hesaba ilişkin ekstrede... isimli kişi tarafından 13.11.2005 tarihinde 3.555,00 TL meblağlı “hammadde” açıklaması ile para gönderildiği görülmektedir. Davacı vekilinin ortak hesaba ilişkin açıklaması bununla çelişmekte olup bu hususun etraflıca araştırılarak işveren feshinin haklı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı tarafın itirazlarına rağmen bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı :
    10. Gebze 2. İş Mahkemesinin 04.04.2013 tarihli ve 2013/87 E., 2013/208 K. sayılı kararı ile; bozma kararında belirtilen hususların verilen ilk kararda değerlendirildiği ve sonucuna göre karar verildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    11. Gebze 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.2015 tarihli ve 2013/9-1558 E., 2015/80 K. sayılı kararı ile; “…Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa karar ve gerekçeli karar kurulmamıştır, yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "önceki kararda direnilmesine" davanın kısmen kabulüne, denilmekle yetinilmiştir.
    Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
    Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar ve gerekçeli karar usul ve yasaya uygun değildir.
    Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle karar usulden bozulmuştur.
    12. Gebze 2. İş Mahkemesinin 28.07.2016 tarihli ve 2015/313 E., 2016/942 K. sayılı kararı ile; yargılama sırasında bozma kararında belirtildiği şekilde banka kayıtları temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ek araştırmaya gidilmiş ise de, Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulduğundan artık yapılması gereken işin Hukuk Genel Kurulunun bozma kararında belirtildiği üzere ek araştırma yapılmaksızın önceki direnme kararı için kısa karar ve gerekçeli karar oluşturmaktan ibaret olduğu, önceki gerekçeye ilaveten davacı hakkında başlatılan soruşturma sonucunda verilen karar ve davacı ile..."nın uzun süredir arkadaş olması dikkate alındığında aralarında ortak yatırım yapılması için para alışverişinin olmasının doğal karşılanması gerektiği, ayrıca davalı şirketten haksız olarak alındığı iddia edilen hammaddenin değerine göre, hammadde açıklaması içeren hesap hareketinin değerinin çok düşük olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    13. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    14. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacı vekilinin ortak hesaba ilişkin beyanı ile davacıya ait hesap ekstresinde belirtildiği üzere 13.11.2005 tarihinde “hammadde” açıklamasıyla... tarafından para gönderilmesi hususunun çelişip çelişmediği, bu konuya ilişkin ayrıntılı araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buna göre de davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    15. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında direnme adı altında verilen kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.

    IV. GEREKÇE
    16. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    17. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
    18. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    19. Somut olayda, Özel Dairece davacı vekilinin ortak hesaba ilişkin beyanı ile davacıya ait hesap ekstresinde belirtildiği üzere 13.11.2005 tarihinde “hammadde” açıklamasıyla... tarafından para gönderilmesi hususunun çeliştiği, bu konuya ilişkin ayrıntılı araştırma yapılarak davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama sırasında fon hesabına ilişkin hesap ekstreleri getirtildikten sonra bilirkişi raporları alındıktan sonra verilen direnme kararında davacı hakkında başlatılan soruşturma sonucunda verilen karar ve davacı ile..."nın uzun süredir arkadaş olması dikkate alındığında aralarında ortak yatırım yapılması için para alışverişi olmasının doğal karşılanması gerektiği, ayrıca davalı şirketten haksız olarak alındığı iddia edilen hammaddenin değerine göre, hammadde açıklaması içeren hesap hareketinin değerinin çok düşük olduğu gerekçesine yer verilmiştir.
    20. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgulara göre, mahkemece önceki kararda direnildiği belirtilmiş ise de; esasen gerekçeleri de açıklanmak suretiyle bozma sonrası getirtilen hesap ekstreleri ile dosya arasına alınan bilirkişi raporları da dikkate alınarak Özel Dairenin bozma kararında belirtilen şekilde davacı vekilinin ortak hesaba ilişkin beyanı ile davacıya ait hesap ekstresinde belirtildiği üzere 13.11.2005 tarihinde “hammadde” açıklamasıyla... tarafından para gönderilmesi hususunun çelişip çelişmediğine dair araştırma ve değerlendirme yapmak suretiyle bozma kararında belirtilen hususlar yerine getirilmiştir.
    21. Şu hâlde, verilen direnme kararının gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu açıktır.
    22. Hâl böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    23. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.10.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi